| Açmayacaksan, kurdeleyi al. | Open Subtitles | أوه , إذا لا تريدين أن تفتحيها لفتره طويله لربما يجب عليكي أن تزيلي الشريط |
| Çok iyi, prens ve ben festivali başlatmak için kurdeleyi keseceğiz. | Open Subtitles | حَسناً جداً، الأمير وأنا سَنقْطعُ الشريط لبَدْء المهرجانِ |
| Tabii. Mavi kurdeleyi çıkardılar mı? | Open Subtitles | هل تعتقد أنهم استلموا ذلك الشريط الازرق؟ |
| ne zaman elimde bu kurdeleyi tutsam... kalbimdeki karanlığı görürüm. | Open Subtitles | عندما أمسك هذا الشريط في يدّي كلّ ما أراه في قلبي سواد |
| Seni her zaman oğlum gibi gördüm Flint ve yarın o kurdeleyi kestiğinde seninle çok gurur duyacağım. | Open Subtitles | بالإضافة إليّ، لطالما شعرت بأنك كأبن ليّ و سأكون فخوراً بك غداً عندما تقوم بقص الشريط |
| Onur konuğunun, kurdeleyi kesmesiyle kapılar açılacak. | Open Subtitles | بأنّهم مستعدون، و أنّ الأبواب ستفتح حالما يقوم ضيف الشرف . بقص الشريط الأحمر |
| Şimdi... kurdeleyi keseyim ve devam edelim. | Open Subtitles | أود أن قطع هذا الشريط حتى نتمكن من المضي قدماً ، أليس كذلك ؟ |
| Kimse neden gelsin ben bilmiyorum ama öyleyse kapılar açıldığında kurdeleyi ben keseyim mi? | Open Subtitles | لا أعرف لماذا عسى أن يأتي أحد لكن هل يجب أن أقص الشريط عند فتح الأبواب؟ |
| O kurdeleyi ucundan tut, aşağı inene kadar bırakma. | Open Subtitles | أذهبي لذلك الشريط وتابعيه لأسفل |
| Bir parçacık kurdeleyi kendi kuzenime veremez miyim? | Open Subtitles | قد لا أعطي أي جزء من الشريط لإبن عمي |
| Şuan kurdeleyi kesmeniz gerekiyor. | Open Subtitles | من المفترض أنك تقوم بقطع الشريط الآن |
| kurdeleyi kesme şerefini, kızım Marlene'e veriyorum. | Open Subtitles | أبنتي مارلين الآن لك شرف قَطْع الشريط |
| Vince, neredeyse kurdeleyi ben kesecektim. | Open Subtitles | وقت زائد وكنت لأقطع الشريط بنفسي |
| Senin özel öğretmenliğin yardımıyla iki ödüllü aşık gibi mavi kurdeleyi kazanabiliriz. | Open Subtitles | - ووه. - وبما لديكم وصاية , فإننا لا يمكن أن نعود للوطن ان الشريط الأزرق مثل عجلتين في الحب. |
| O eski büyük makasla kurdeleyi kesmek zorunda kaldım. | Open Subtitles | قطعت الشريط بمقص كبير عتيق خلاصة القصة الطويلة... |
| Belediye başkanı benden kurdeleyi kesmemi istedi. | Open Subtitles | لذا، طلب العمدة من أن أقوم بقص الشريط |
| Ve o tatlı kurdeleyi sakla lütfen. Sana ondan yay bir şapka yapacağım. | Open Subtitles | و احتفظِ بهذا الشريط الجميل سأصنع لكِ منه قبعة قوس! |
| Eve bilim fuarından aldığı mavi kurdeleyi getirdi. | Open Subtitles | حازت على الشريط الأزرق في معرض العلوم. |
| kurdeleyi bulmanın zevkinden. | Open Subtitles | سعادتاً في إيجاد الشريط |
| Birden bire kendimi Piggly Wiggly'nin büyük açılışında, kırmızı, beyaz ve mavi renklerde eski bando kıyafetleri içerisinde kurdeleyi keserken hayal ettim. | Open Subtitles | فجأة، وجدت ذلك التصور عن نفسي ... في الإفتتاح الكبير لـ لبيجلي ويجلي، قطع الشريط... ذي اللون الأحمر، والأبيض والأزرق الناصعين . |