| On yılı aşkın süredir entrikalarla bu yalan imparatorluğunu kurduk! | Open Subtitles | لأكثر مِنْ عقد، خطّطنا بسرّيّة و بنينا امبراطوريّ الكذب هذه |
| Margot babanla bu şirketi Rhys ve senin için kurduk. | Open Subtitles | مارجوت والدك وانا بنينا العمل من اجلك ومن اجل ريفس |
| Ve 2. Dünya savaşında sonra ülkemizi bağlamak için daha fazla duble yol inşa etmedik; eyaletler arasında yeni otoban sistemini kurduk. | TED | ولربط دولتنا بعد الحرب العالمية الثانية, لم ننشئ المزيد من الطرق السريعة المزدوجه بنينا نظام خطوط سريعة بين الولايات. |
| Günümüz insanı olarak tabiatıyla kendi Facebook grubumuzu kurduk. | TED | و لكي نساير العصر، فقد أنشأنا مجموعة خاصة بنا علي الفايسبوك. |
| Ulusal Sağlık Enstitüsü nezdinde, bu yeni ilerleyen dönüştürülebilir bilimler adına ulusal merkez kurduk. | TED | في المعاهد الوطنية للصحة، أنشأنا المركز الوطني للنهوض بالحركة العلمية. |
| Ve böylece sırf her iki duvarda inceleme yapmak ve bir hava boşluğu aramak üzere çok sofistike radyo antenleri kurduk. | TED | لذلك بنينا نحن بعض هوائيات الراديو المتطورة جدا فقط لبحث كلا الجدراين والبحث عن ثغرة هواء. |
| Opower adında bir şirket kurduk. Yazılım üretiyoruz ve müşterilerine enerji tasarrufu için | TED | بنينا برمجيات و تشاركنا مع شركات مرافق عامة و التي كانت مهتمة بمساعدة عملائها ليوفروا الطاقة |
| Özellikle böyle sistemleri aramak üzere tasarlanmış gözlemevleri kurduk. | TED | بنينا مراصد مراقبة صممت خصيصًا للبحث عنهم. |
| Büyük ölçüde veriye eriştiğimizde de derin sinir ağları kurduk ve eğittik. | TED | وعندما حصلنا على هذا الكم الهائل من المعلومات، بنينا شبكات عصبية عميقة ودربناها. |
| aracılığı ile oldu. Bir uygulama programlama arayüzü kurduk, bu programcıların Twitter ile etkileşimde olan yazılım yazabilecekleri | TED | فقد بنينا واجهة للتطبيق يمكن برمجتها، مما يعني أن المبرمجين يمكنهم كتابة برامج للتفاعل مع تويتر. |
| Biz de kendi kulelerimizi inşa ettik, kablosuz bir ağ yarattık ve Malawi'nin başkenti Lilongwe'deki hastanelerle bağlantısını kurduk. | TED | لذا بنينا أبراجنا الخاصة، وأنشانا شبكة لاسلكية والتي تربط العيادات في ليلونغوي، عاصمة ملاوي. |
| Bir topluluk haritası oluşturduk, Ushahidi'yi kurduk. | TED | لقد أنشأنا خريطة للتجمعات, لقد أنشأنا أوشاهيدي. |
| Annemle babam da gidebileceği bir yere ihtiyacı olduğuna karar vermişler böylece bir yaşlılar evi kurduk. | TED | ووجد والداي أنه بحاجة إلى مكان ليذهب إليه، لذلك أنشأنا دارًا للمسنين. |
| Ancak o zaman altyapıyı, idari ve finansal yapıyı kurduk. | TED | وعندئذ فقط أنشأنا البنية التحتية والإدارية والمالية. |
| Ve bu işi yapabilecek ve destekleyebilecek küçük bir organizasyona sahip olmak için 2005'te New York Kök Hücre Vakıf Labaratuarı'nı kurduk. | TED | وهكذا، في عام 2005، أسسنا مختبر نيويورك للخلايا الجذعية لتكون لدينا منظمة صغيرة تقوم بهذا العمل وتدعمه. |
| Ben ve arkadaşım Paul o çadırı kurduk, kendi akşam yemeğimizi pişirdik. | Open Subtitles | -لقد نصبنا أنا وصديقى تلك الخيمة وطبخنا عشاءنا |
| Endişelenme. Geminin önemli yerlerini yalıtmak için kalkanlar kurduk. | Open Subtitles | لا تقلق، لقد وضعنا درع مضاد لحماية المناطق الرئيسية بالسفينة |
| Biz de bir laboratuvar kurduk 18 tekerlekli bir karavanın arkasına kurduk laboratuvarı ve onu daha iyi örnekler çıkaracağımız çalışma alanımıza götürdük. | TED | فقمنا ببناء مخبر .. مخبر على قاطرة من 18 اطار .. واخذناه الى موقع التنقيب لكي نحصل على عينات افضل |
| Daha da ileri giderek Jamaika'da Teknoloji Üniversitesi'yle bağlantı kurduk. Şimdi onlarla bir randevum var. | TED | ذهبنا إلى أبعد من ذلك : لقد شكلنا علاقة مع جامعة التكنولوجيا، جاميكا حيث تم الآن تعييني |
| Biraz önce dünyanın en müthiş demokrasisini kurduk seni ayak takımı avam! Yıkıl karşımdan! | Open Subtitles | للتو خلقنا أعظم سياسة لدولة أيها النكِرة ،أخرج |
| Bu organizasyonu ikimizde genç birer avukatken, yardım arayan küçük kızlar için bir fark yaratmak ve yardım etmek için kurduk. | Open Subtitles | لقد بدأنا هذه المنظمة عندما كنا محاميين صغيرين نتطلع للعطاء والفرق الذي أحدثناه مع هذه الفتيات كان أمرا عميقا جدا |
| Biz bu ülkeyi silah taşıma hakkı üzerine kurduk. | Open Subtitles | هذه البلد نشأت على حق حوزه السلاح |
| Selam Robby. Biraz önce BL4 gezici üniteyi kurduk. Neden buradasın? | Open Subtitles | سام مرحباً جهزنا وحدة المختبر النقالة للتو |
| Dört yıl önce burada TED'de Ray Kurzweil ve ben yeni bir üniversite kurduk, Tekillik Üniversitesi. | TED | قبل اربعة سنوات هنا في تيد، قمت انا وراي كرزويل بإنشاء جامعة جديدة تدعى جامعة التفرد. |
| Ayrıca sizin katılıp, uzaktan bahçeyi sulamamıza yardım etmenizi sağlayan başka bir yazılım kurduk | TED | وقمنا بإعداد بعض البرامج الأخرى التي تمكّنك من المشاركة ومساعدتنا في سقي الحديقة |
| Amacımız buydu. Bu gece! Mahalle Devriyesi`ni bu yüzden kurduk. | Open Subtitles | سنكتشف الأمر الليلة، لهذا أسّسنا دورية الحيّ. |
| Numarasını verdiğin kişiyle bağlantı kurduk, başarısız oldu, ve şimdi işim yarıda kaldı. | Open Subtitles | لقد إتصلنا بالرجل الذى أعطيتنات رقمه ولم يثبت كفائته و الأن أنا لدى عمل أريد إنجازه |