| kurtçuklar seni dönüştürdüğünde Efendi düşüncelerini okuyacak ve Lumen onun olacak. | Open Subtitles | حالما تحولكَ الديدان سيتمكن السيد من قرائة أفكاركَ وستصبحُ الشعلةَ ملكه |
| Gözlerinden kurtçuklar çıkıyordu ve saçları da küf olmuştu. | Open Subtitles | كانت الديدان تخرج من عيون الدميه والفُطْر في شعرها |
| Bunlardan çıkan kurtçuklar bütün ölmüş dokuları yedi ve bakterileri öldürerek enfeksiyon gelişmesine engel oldu. | Open Subtitles | الديدان تأكل الأنسجة النخرية مما يقتل أي فاكتيريا تمنع التلوث إذاً الديدان أبقوها حية |
| Bunlar sağlıklı kurtçuklar ve onların normal bir şekilde hareket ettiğini görebilirsiniz. | TED | هذه ديدان صحيحة، وكما ترون فهي تتلوى طبيعيا، |
| İlk önce kemirgenler sonra kurtçuklar sonra ise harika kalkık kuyruklular. | Open Subtitles | في البداية قوارض ثم ديدان تليها الخنافس الرائعة |
| kurtçuklar yumurtadan çıkıp büyümeye başlamışlardı... ve en sonunda köpeği diri diri içten içe yiyeceklerdi. | Open Subtitles | وحفت اليرقات الصغيرة بالداخل وبدات تتكاثر و علو مر الوقت ستأكل اليرقات الكلب. وهوحىمن الداخل. |
| Bu yeni ilaçları kurtçuklar üzerinde test ettiğimizde neler olduğunu gösteren bazı videolara bakalım. | TED | دعونا نرى بعض اللقطات لمفعول هذه الأدوية الجديدة على الدود. |
| Korku dolu gözlerle, kan damlalarının çürümüş bir cesetteki kurtçuklar gibi çoğalmasını izliyordu. | Open Subtitles | ،وبينما يملؤه الترقّب بدت لطخات الدم تتضاعف ...أمام عينيه مثل دود على جثة نتنة |
| Çikolata kaplı kurtçuklar, cırcır böcekleri veya tırtıllar da olur. | Open Subtitles | ديدان أو صراصير أو يرقات مغطاة بالشوكولا |
| kurtçuklar kasık adelelerine bayılır. Beyninde varsa bacağında mutlaka vardır. | Open Subtitles | الديدان تحب عضلة الفخذ إن كانت لديها واحدة برأسها فأؤكد لكم أن لديها واحدة بساقها |
| kurtçuklar kasık adelelerine bayılır. | Open Subtitles | الديدان تحب عضلة الفخذ إن كانت لديها واحدة في رأسها |
| Asıl nokta, diğer kurtçuklar eğitilmeden ışığa tepki vermeye başladı. | Open Subtitles | القصد أنّ الديدان الأخرى، استجابت للضوء دون أن ندربها. |
| kurtçuklar gelişiyor, bir de Ted'e idrar içirdim. | Open Subtitles | حسناً الديدان تزدهر وجعلت تيد يشرب البول |
| Mesela kainat nasıl ortaya çıkmıştır kurtçuklar cennete gidecek mi ve neden hep yaşlı kadınların saçları mavidir gibi. | Open Subtitles | ،مثل مصدر نشأة الكون ،أو ذهاب الديدان إلى الجنة أو سبب إكتساب شعر السيدات العجائز للون الأزرق |
| kurtçuklar, kaslı gırtlaklarını toprağın içinde bir şeyleri emmek için kullanırlar. | Open Subtitles | الديدان تستخدم بلعومهم العضلي لتمتصّ التربة. |
| Bu kurtçuklar kan parazitleri. | Open Subtitles | ديدان البلهارسيا هذا هو نوع الديدان |
| - Hasat düşündüğüm gibi olmayacak. - Tırtıllar mı kurtçuklar mı? | Open Subtitles | فالحصاد لم يسر كما كنتُ آمل - صانع الحلقة ، أم ديدان ؟ |
| Ama kurtçuklar küçük buzdolapları gibidir. Sindirdiklerimizi daha uzun süre koruyabilirler. | Open Subtitles | لكن اليرقات تشبه الثلاجات الصغيرة تقوم بحفظ ما نقوم بهضمه لمدة أطول |
| Çürüme ve kurtçuklar onları tahrik bile edebilir. | Open Subtitles | ـ مع معتدلات التكوين وظهور اليرقات على الجثة ممكن أن يصبح عامل إثارة لهم |
| İnsanlarla kurtçuklar arasında olacak bir savaş kadar dengesiz bir savaş. | Open Subtitles | إن هذه ليست حرباً بقدر أنه لا يوجد حرب بين الانسان و الدود |
| Bir dahaki karşılaşmamızda, kurtçuklar etinle beslenene kadar ayrılmayacağız. | Open Subtitles | في المرة القادمة، لن نفترق حتى أرى الدود يتغذى على لحمك |
| Viskisinde kurtçuklar görmesini sağlayalım mı? | Open Subtitles | جعله يتغيل وجود دود في الوسكي ؟ |
| kurtçuklar ikinici larva döneminde. | Open Subtitles | حسنا، أول طرح الريش من اليرقات تحولت الى يرقات العمر الثاني |