| İskoçya'da bir otelde yakalandılar ve Christopher onu kurtarıyordu. | Open Subtitles | وكرستوفر كان ينقذها |
| Hayır, o zaten Pixie Hollow'u kurtarıyordu. | Open Subtitles | (أنقذ (بيكسي هولو - كلا، إنه من كان ينقذها - |
| Bu makinayla hayatlar kurtarıyordu. | TED | وأنه كان ينقذ الأرواح عبر هذه الآلة التي ابتكرها. |
| Senden hiçbir şey istemiyor! Seni kurtarıyordu o. | Open Subtitles | هو لا يريد أي شيء منك لقد كان ينقذ جلدك |
| Ve onu zorlamaya devam ettim çünkü hayat kurtarıyordu, Alana. | Open Subtitles | وإستمررت في الضغط عليه... لأنه كان ينقذ الحيوات يا (آلانا). |
| Çünkü hayat kurtarıyordu. | Open Subtitles | لإنه كان ينقذ حياة الناس |
| Bir şeyi yok. Miles'ın hayatını kurtarıyordu. | Open Subtitles | إنه بخير , انه كان ينقذ "مايلز" |
| - Ben de öyle. Onu kurtarıyordu. | Open Subtitles | وأنا كذلك لقد كان ينقذ حياتها |
| Fitz yalan söylediği zaman kimin hayatını kurtarıyordu? | Open Subtitles | حياة من كان ينقذ (فيتز) عندما كذب؟ |