| Bu alan çok kuruyken birden yeşil oluyor. | Open Subtitles | كانت هذه المنطقة جافة جداً ثم فجأةً بدأت تخضّر |
| Bence, saçım hâlâ havalıyken ve koltukluğum* hâlâ kuruyken yola çıkmalıyız. | Open Subtitles | أظن علينا التحرك في حين شعري مازال مرتفعا و دروع الثوب لا تزال جافة |
| - Hep diyorum, kuruyken kes. | Open Subtitles | كما أقول دائماً اقطعها عندما تكون جافة |
| Hindistan'ın yolları, kuruyken içine çekermiş. | Open Subtitles | كما تعرف الطرق سيئة عندما تجف, صح؟ |
| Seni kuruyken içime alacağım! | Open Subtitles | أنا يَجِبُ أَنْ أَمتصَّك تحتى تجف! |
| Buyurun çavuş, hâlâ kuruyken. | Open Subtitles | تفضل يا رقيب تناولها وهي جافة |