| Daha sonra kan örneğini laboratuvara gönderirim. Yarasının fotoğrafını da çekmeliyim. | Open Subtitles | سأرسل عينة من دمها إلى المختبر لاحقاً وسأقوم بتصوير جروحها أيضاً |
| - Evet. laboratuvara dönen bir araba bulup birkaç test yapmalıyım. | Open Subtitles | نعم، يجب أن أجد من يوصلني إلى المختبر لأجري بعض الفحوصات |
| Yarın, sen ve ben laboratuvara gideceğiz ve hangi test varsa hepsini yapacağız. | Open Subtitles | غدا، انا و انت سنذهب الى ذلك المختبر و سنفعل اي اختبار لديهم. |
| laboratuvara gönderdim, gerisini yedek olarak sakladım. | Open Subtitles | أخذت عدّة عينات، أرسلت البعض للمختبر وأبقيت الباقي كإحتياط |
| Son 24 saatte laboratuvara giren çıkan herkesi takip et. | Open Subtitles | تتبّع كل شخص دخل وخرج من المعمل بآخر 24 ساعة |
| Bu arabayı laboratuvara almalıyız. - Olabildiğince çabuk adli kanıta ihtiyacım var. | Open Subtitles | عليّنا أن نأخذ هذه السيارة للمعمل أريد استخراج الأدلة بأسرع وقت ممكن |
| Bu sürecin nasıl işlediğini anlamak için, psikopatları bıraktım ve Oxford'da öğrenme ve gelişim konusunda uzman bir laboratuvara katıldım. | TED | ومن أجل فهم كيف تسير هذه العملية، تركت المرضى النفسيين وذهبت للانضمام إلى مختبر في أوكسفورد متخصص في التعلم والتطور. |
| O zaman neden sen onu yatağına yatırmıyorsun, ben laboratuvara dönüp işimi bitireceğim. | Open Subtitles | إذاَ لما لا تضعها أنت في السرير وأنا سأعود إلى المختبر لإنهاء عملي. |
| Sadece laboratuvara gelmenin Çincenizi geliştirmediğinden emin olmak için bir kontrol grubu oluşturmalıydık. | TED | وكان علينا تشكيل وحدة مراقبة للتأكيد بأن مجرد الحضور إلى المختبر لا يثبت مهاراتكم في لغة الماندرين. |
| Ve birden kolay yoldan para kazanmak için laboratuvara gelen o yaşlıca ve sarhoş adamın bu kişi olduğunu hatırladım. | TED | وتذكرت أن الشخص الكبير المخمور قد جاء في أحد الأيام إلى المختبر منتظرا الحصول على بعض الكسب السريع وهذا كان ذلك الشخص. |
| Birkaç yıl önce University College London'dan bir grup araştırmacı laboratuvara bir kaç hafıza şampiyonu getirmişlerdi. | TED | قامت مجموعة من الباحثين بكلية لندن الجامعية قبل بضع سنوات بجلب مجموعة من أبطال الذاكرة إلى المختبر |
| Şimdi deneylerimizden birinde yer aldığınızı hayal edin. laboratuvara geldiniz, buradaki bilgisayar donanımlı görevi gördünüz. | TED | تخيلوا بأنهم إحدى المشاركين في واحدة من أربع تجارب. وتأتون إلى المختبر وترون هذه المهمة على الحاسوب. |
| Bu çalışmaların birinde, zengin ve fakir toplum üyelerini laboratuvara getirdik ve her birine 10 dolar verdik. | TED | في واحدة من الدراسات، أحضرنا أغنياء وفقراء أفراد من المجتمع إلى المختبر. وأعطينا كل واحد منهم ما يعادل 10 دولارات. |
| MP: Simone, robotum ve ben üniversitedeki o laboratuvara giderdik | TED | م.ب: لقد انتقلنا أنا وروبوتي يا سيمون إلى المختبر في جامعة كاليفورنيا لـ3 أشهر. |
| Yumurtaları alıp en kısa zamanda laboratuvara dönmeliyiz. | Open Subtitles | يجب أن نُخرج البيض من هنا ونعود للمختبر ما دامت الفرصة سانحة لذلك |
| Ama bizim muhbirin arabasına baktığımızda, 2 gram meth bulduk ve laboratuvara götürdük. | Open Subtitles | لكن سيارة الواشي؟ وجدنا فيها 2 جرام من الميث، واخذناه للمختبر. |
| O da laboratuvara koştu ve kuşların geri kalanını temizlemeye yetecek kadar biraz daha yağ çözücü yaptı. | TED | فأسرع إلى المعمل وأنتج ما يكفي للطيور المتبقية |
| Bu Cuma akşamı bar muhabbetlerini bir kenara koymak isterim ve gerçekten bir laboratuvara girmenizi isterim. | TED | سأجعل نقاشات شريط يوم الجمعة جانبًا وسنمضي للخطوة الحقيقية في المعمل. |
| Araba alt katta bekliyor. laboratuvara varınca beni ara. | Open Subtitles | .السيارة موجودة بالأسفل إتصل بي حين وصولك للمعمل |
| Londra, 1928: bir grup küf sporu, bir laboratuvara doğru uçuyor. | TED | لندن، العام 1928: هبّت نسمة هواء محملة بجراثيم العفن إلى مختبر. |
| Bu çocuk laboratuvara kabul ettikleri hastaya benziyor. | Open Subtitles | ذلك الولدِ يَبْدو مثل المريضَ أدخلوا إلى المختبرِ. |
| Buza koyup DNA haritasının çıkarılması için helikopterle laboratuvara yollayın. | Open Subtitles | قم بتعليبها تلك في الثلج و إنقلوها جوّاً لمختبر العلوم الورائيّة لتحديد الحمض النووي |
| İlk deneğimiz kendini kaybedip lanet bir bombayla laboratuvara daldı. | Open Subtitles | أول شخص خضع للتجربة فقد عقله ودخل المُختبر وبحوزته قنبلة |
| Mütevazi okul kütüphanemi laboratuvara dönüştürdüm ve akranlarımı lab farelerine çevirdim. | TED | حوّلت مكتبة مدرستي المتواضعة إلى معمل وحولت زملائي إلى فئران تجارب. |
| laboratuvara, kahve içmeye, her yere. Ailesinden uzak tut. | Open Subtitles | خذها إلى المختبرات أو القهوة أو أي مكان أبعدها عن أبويها فحسب |
| Kurbanın kimliğini belirlemek için kemikleri laboratuvara getirip çalışmam gerek. | Open Subtitles | يجب انا اراجع عظام الضحية بالمختبر لكشف الهوية بشكل صحيح |
| Onu 4. sınıf bir bio-kapsamlı bir laboratuvara götürmüşler. | Open Subtitles | لقد حولوا الجُثة إلى مُختبر إحتواء بيولوجي من المُستوى الرابع |
| laboratuvara inip neler olduğuna bir bak. | Open Subtitles | إنزل للمُختبر وشاهد مالذي يحدث |
| Bunu temizleiyp, temizleyemeyeceğime... - ...bakmak için laboratuvara gidiyorum. | Open Subtitles | أنا في طريقي لمعمل تحسين الصور لرؤية ما اذا كنت أستطيع توضيحها |
| Atlanta'da olduğumuza göre, belli ki bir rap'çinin laboratuvara geldiği bir zaman olacak. Ve bu rap'çi gelip robotla biraz doğaçlama yaptı. | TED | و عند بعض النقاط , نحن في اتلانتا , لذلك فانه بالتاكيد سوف يتم ادخال بعض مغني الراب الى مختبرنا عند بعض النقاط و عندنا مغني الراب هذا تعال الى هنا و قم بالاشتراك قليلا مع الروبوت |