| Çocuklarım, benim en iyi yanlarım ve hepiniz benden daha iyisine layıksınız. | Open Subtitles | أطفالي هم أفضل جزء منى جميعا تستحقون أفضل مني |
| Birbirinize layıksınız. | Open Subtitles | أنتما الإثنان تستحقون بعضكم البعض |
| Canın cehenneme! Tam da birbirinize layıksınız! | Open Subtitles | أنتم الاثنين تستحقون بعضكم |
| Gerçi ikiniz birbirinize layıksınız çünkü o hiçbir şey yapmayacak. | Open Subtitles | في النهاية أنتما تستحقان بعضكما لأنه لن يفعل شيئاً أبداً |
| O baba olmaya layık değil, siz ikiniz birbirinize layıksınız. | Open Subtitles | إنه لايستحق أن يكون أباً! إنتما الإثنان تستحقان بعضكما |
| Gwen'le iyi eğlenceler. Tam birbirinize layıksınız. | Open Subtitles | (إقضي وقتاً ممتعاً مع (جوين أنتم الإثنان تستحقّان بعضكم البعض |
| Siz bundan daha iyilerine layıksınız. | Open Subtitles | أنتم تستحقون أفضل من هذا. |
| Siz bundan daha iyilerine layıksınız. | Open Subtitles | أنتم تستحقون أفضل من هذا. |
| İkiniz de birbirinize layıksınız! | Open Subtitles | أنتم الإثنان تستحقون بعضكم {\pos(192,220)}حظاً موفقاً مع قتلك الإستمتاعي, (مايك) |
| Tam birbirinize layıksınız. | Open Subtitles | انتم اثنينكم تستحقون بعضكم |
| Sen ve Herman birbirinize layıksınız. | Open Subtitles | أتعلم؟ أنت و (هيرمان) تستحقون بعضهم |
| Tam birbirinize layıksınız! | Open Subtitles | (ــ (جين ــ تستحقون بعضكم للغاية |
| - İkiniz de birbirinize layıksınız. | Open Subtitles | أنتم تستحقون بعضكم البعض -لا! |
| - Bence ikiniz de birbirinize layıksınız. | Open Subtitles | أعتقد أنكما تستحقان بعضكما |
| İkiniz de birbirinize layıksınız. | Open Subtitles | انتما تستحقان بعضكم البعض |
| Tam ablamla birbirinize layıksınız. | Open Subtitles | أنت وشقيقتي تستحقان بعضكما. |
| İkiniz birbirinize layıksınız. | Open Subtitles | أنتما تستحقان بعضكما |
| Kardeşimle birbirinize layıksınız. | Open Subtitles | أنت وأخي تستحقان بعضكما |
| Melissa'yla birbirinize layıksınız. Tam bir sürtük. | Open Subtitles | أنتَ و (ميليسا) تستحقّان بعضكم، يا لها مِن عاهره |