| Toplantıya ilk başlayanlar diğer domuzlardı liderliği ele geçirebilecek kadar akıllı ve uyanıklardı. | Open Subtitles | الخنازيى الاخرى كانت اول من بادر لحضور الاجتماع كن ذكيا وجد مكانك في الصدارة |
| Üçüncü günün sonunda Happy Gilmore liderliği aldı. | Open Subtitles | فى نهاية اليوم الثالث، هابى جلمور فى الصدارة. |
| der. Peki bunun iş liderliği ile ne ilgisi var? | TED | السؤال هو ،ما علاقة هذا مع القيادة في الأعمال ؟ |
| Ve eğer liderliği bu yönden anlayabilirsek, bana öyle geliyor ki liderliğin tanımını böyle değiştirebilirsek, bence her şeyi değiştirebiliriz. | TED | ولو فهمت القيادة بهذا المفهوم، أعتقد لو غيرنا مفهوم القيادة بهذا المفهوم، أعتقد أننا سنكون قادرين على تغيير كل شىء، |
| Bu yarışta liderliği isteyen çok sürücü var. Hepsi de birinciliğin peşinde. | Open Subtitles | طوني ستيوارت ، جيف جوردن ، مايك بلز و كل من في المقدمة |
| Ve bu adam liderliği altında yurt çapında bir isyan planlıyor. | Open Subtitles | و هكذا ، فإن ذلك الشخص يخطط لعمل ثورة قومية تحت قيادته |
| Google bu ortama daldı ve liderliği üstlenerek yeni bir strateji geliştirdi ve her türlü içerik ticarileştirilmeye başlandı. | TED | ثم ملأت غوغل هذا الفراغ، وتولّت قيادة الأمور ونفّذت الاستراتيجية بحيث حولّ كل أشكال المحتوى إلى سلعة بشكل نظامي. |
| liderliği temelli aldığımı bildiren resmi duyuruyu dört gözle bekliyorum. | Open Subtitles | أتطلع قدماً للاعلان الرسمي بأنني سآخذ زمام الأمور لفترة طويلة. |
| Jimmy Bly liderliği Brandenburg'den alıyor. Büyüleyici. | Open Subtitles | جيمـي بلاى ينتزع الصدارة من براندنبــرج ، انه لسحري |
| "Sana öğrettiğim gibi. Hazır hissettiğin an liderliği al." | Open Subtitles | لقد أخبرتك عندما تكوني مستعدة، خذي مركز الصدارة |
| Daha düşük hayat biçimleri liderliği ele geçirmiş. | Open Subtitles | حسنا، يبدو مثل أشكال الحياة الأوطأ أخذ مركز الصدارة |
| Şimdi dışarıdan "Troubadour" liderliği ele geçirdi... | Open Subtitles | تروبدور" يحاول انتزاع الصدارة" من الجانب الخارجي |
| Ve Brandenburg liderliği alıyor! | Open Subtitles | براندنبــرج متجهاً نحو الصدارة |
| Bundan dolayı krallık yetkini elinden almak zorundayız. Artık ihtiyar heyeti liderliği devralıyor. | Open Subtitles | لذلك، قررنا أن نعزلك عن سلطتك الملكية، وبموجب هذا، الشيوخ من سيتولون القيادة. |
| Olur da liderliği alırsa ben de onu desteklerim herhalde. | Open Subtitles | حسنًا، إذا تولت القيادة أعتقد أنه سيكون عليّ دعمها بدوري |
| Ve şunu anladım ki biz liderliği kendimizden daha büyük bir şey yapmışız. Kendimizden öte bir şey yapmışız. | TED | وقد أدركت أننا جعلنا القيادة شىء أكبر منا نحن جعلناها شىء أبعد منا |
| 82 numarayla Trip Murphy önde. Son turda liderliği koruyabilecek mi? | Open Subtitles | تريب ميرفي في المقدمة بسيارة 82 لكن قد يخسر في الدورات الأخيرة |
| Jöle liderliği ele geçirdi. Alfa ve Santana hemen arkasındalar. | Open Subtitles | شادو فى المقدمة يليه لونجيم و أورمات و ألفا و سانتانا |
| Kestirmeni bekliyorum. Böylece liderliği ele geçirebilirim. | Open Subtitles | أنتظركِ حتّى تأخذين غفوة فأتمكّن من الاندفاع نحو المقدمة |
| Onun liderliği altında, Kuzey ve Güney Rhelasia ucu tekrar birleşmeye kadar gidebilecek bir antlaşma imzalıyor. | Open Subtitles | . تحت قيادته , شمال وجنوب ريليجا وقعوا المعاهدة الذي يمكن أن يقود في النهاية . إلى إعادة التوحيد |
| Aslına beni endişelendiren, bana son derece modası geçmiş gibi görünen tüm dünya liderliği kavramı. | TED | بالفعل، ما يقلقني هو كل هذا الاعتقاد بمفهوم قيادة العالم الذي يبدو لي بالٍ بشكل كبير. |
| liderliği kaybetmeyeceğim. Bu olmayacak. - Memo çok iyidir. | Open Subtitles | لست بفاقد لتولي زمام الأمور فهذا لن يحدث |
| Elli tur geçildi ve Kral az bir farkla liderliği elinde tutuyor. | Open Subtitles | بقى 50 دورة والملك ما زال يحتل المقدمه بتقدم بسيط |
| Lângur topluluklarında aileyi dişiler yönetir ve göç durumu varsa liderliği de ele alırlar. | Open Subtitles | في مجتمعات اللانجور تحكم الإناث كافة القردة و تتحلى بالقيادة عندما يحيم وقت الرحيل |