| Ve sen sinemalarda cirit atıyordun, Tanrının ve herkesin önünde... o at suratlı Lyn Taylor'la kırıştırıyordun. | Open Subtitles | وانت كنت هناك في دار السينما امام الله والجميع تكاد تلتهم وجه لين تايلر الذي كانه وجه حصان تلتهمه وكانها مصـآصه |
| Kitty, bu yalnızca Lyn Taylor'la benim hakkımda olamaz. | Open Subtitles | كيتي، هذا لا يمكن ان يكون فقط من اجل لين تايلر |
| Çok kısaca, Lyn Evans, proje direktörü, | Open Subtitles | لين إيفانز، مدير المشروع المصادم قريبا جدا، لين إيفانز، مدير المشروع |
| Lyn EVANS UHC PROJE DİREKTÖRÜ bu büyük kompleksin etrafında, farklı noktalardan toplanıp gelen CERN ekibine, hitap edecek. | Open Subtitles | لين إيفانز، مدير المشروع المصادم على وشك مخاطبة فريق عمل سيرن الذين تجمعوا في نقاط مختلفة حول هذا المجمع الضخم |
| Ama sonra Lyn'i çeker. Usta her zamankinden daha iyidir. | Open Subtitles | لكنه يقترب من فلاش ، هيا يا فلاش أنتالبطلالذىلميُهزم،هيايابطلأفضلمنهذا . |
| - Teşekkürler Mei Lyn. Biz böyle iyiyiz. - İyi olduğunuza sevindim. | Open Subtitles | شكرا (ماي لين)، لا نحتاج شيئاً - حسنا، انا مسرورة لراحتكم - |
| Lyn! Ben geldim! Sana bir şey söyleyeceğim! | Open Subtitles | تعالي هنا يا لين , أريد إخبارك بشيء |
| Valentine,Lyn Gölü'ne geliyor. | Open Subtitles | أعرف من أنت "فلانتين" في طريقه إلى بحيرة "لين" |
| Jace ve Clary, Valentine ile Lyn Gölü'nde, kim bilir hiç asker yokken kaç tane Çember üyesi vardır. | Open Subtitles | جيس" و"كلاري" في بحيرة" "لين" مع "فلانتين" من يعرف عدد أعضاء الدائرة وأي دعم عسكري |
| Hayır ama şimdiye kadar Lyn Gölü'ne yaklaşmışlardır. | Open Subtitles | لا، ولكن يجب عليهم أن يكونوا وصلوا إلى بحيرة "لين" الآن |
| (Müzik) Lyn: Müzik yaparken bir uçağı uçuran bir pilot gibi hissediyorum. | TED | (موسيقى) لين: عندما أعزف الموسيقى أشعر بأنني كابتن في قمرة القيادة لأحلق بطائرة |
| En azından Mei Lyn bir hırsız. Bir süikastçi de olabilirdi. | Open Subtitles | على الأقل (ماي لين) كانت سارقة، كان من الممكن ان تكون قاتلة |
| Ya Lyn? | Open Subtitles | ماذا عن العائلة التي تركتها؟ ماذا عن (لين)؟ |
| Ben Özel Kuvvetler'den emekli Kıdemli Başçavuş Lyn Cassady. | Open Subtitles | (أنا رقيب من الدرجة الأولى (لين كاسدي في القوات الخاصة، متقاعد |
| Lyn yola devam ederken, ben de orada ne halt yediğimi düşündüm. | Open Subtitles | بينما كان (لين) يقود السيارة" "كنت أتسائل ماذا أفعل بحق الجحيم |
| Tanrım, koca çölde gittin de buna mı denk geldin, Lyn? | Open Subtitles | يا إلهي، لقد كانت أمامك الصحراء (بالكامل لتقود، (لين |
| Lyn görevi bana devretmişti ve ben de yerine getirecektim. | Open Subtitles | (لقد أعطاني (لين" "مهمة ورأيت أن أحققها بنجاح |
| Hattımızda Balmedie'den Lyn var. Merhaba, Lyn. | Open Subtitles | معنا على الهاتف (لين) من (بالمدي) مرحباً (لين) |
| Neyse, teşekkürler, Lyn. Şimdi sırada Stromeferry'den Joanne var. | Open Subtitles | بأي حال شكراً لكِ (لين) والآن لدينا (جوان) من (سترومفيري) |
| Görünüşe göre Jessie Lyn'in içinde de küçük bir haydut yatıyor. | Open Subtitles | يبدو أن (جيسي لين) لديها مجرم صغير فيها، أيضًا. |
| "Güle güle, Lyn" dedim. | Open Subtitles | قلت: وداعاًيا فلاش. |