Bu,silahlı bir soygunda yüzü vurularak dağıtılmış Nijeryalı bir banka müdürü olan Adi'nin bir fotografı. | TED | هذه صورة لـ أدي، مدير بنك نيجيري والذي أطلق عليه النار في وجهه في سطو مسلح. |
Ve dördüncü anahtar ise Huddleston ve Bradford Bankası'nın müdürü olan Henry Fowler'daydı. | Open Subtitles | أما المفتاح الرابع أعطي للسيد هنري فاولر مدير مصرف هدلستون وبرادفورد |
Atlantic City'deki Sapphire Lady casinosunda kat müdürü olan Danny Savino bu sabah ofisinde ölü bulunmus. | Open Subtitles | دانى سافينو "، مدير طابق بكازينو " سيدة الياقوت فى اتلانتك سيتى وجد ميتا فى مكتبه هذا الصباح |
Buradaki Ulusal Sağlık Enstitüleri müdürü olan arkadaşım Francis Collins, bu da geçen seneki TEDMED'de sohbet ederken. | TED | هذا هو صديق لي أحترمه، و الذي يدعى فرانسيز كولينز مدير المعهد القومي للصحة ( NIH) و هذا نحن في TEDMED بالسنة الماضية و كنا نتحدث سوياً بشكل ودي. |
Yalaka bir müdürü olan bir hamburger dükkânı değil ya? | Open Subtitles | -برجر ، مع مدير ممتلىء؟ |
Bu arada, Büyük E harfiyle Eski mentalite, babası tarafından temsil ediliyor, Nijerya bankasının müdürü olan, kendi oğlunun saldırı yapmak üzere olduğuna dair CIA'yı uyarıyor, ve bu uyarı bir kulaklarından girip diğerinden çıkayor. | TED | في ذات الوقت ، الإتجاه القديم في التفكير ( الإستهتار ) ، قد تمثل في والده ، مدير البنك النيجيري ، كان قد حذر المخابرات المركزية بأن إبنه يفكر في الهجوم ، وهذا التحذير لم يكن له أي صدى . |