| Al ve götür onu buradan. Bir müddet burada kalacağım. | Open Subtitles | عليك باصطحابها والخروج من هنا وسأبقى هنا لفترة قصيرة |
| Bir müddet yüzünüzü germemeye dikkat edin. | Open Subtitles | لفترة من الوقت يجب أن تكون حذرا لا تمط أي شي |
| Biraz idare et. Bir müddet görünüşü kurtarmaya çalışıyorum. | Open Subtitles | أنت تمزح أنا فقط أريد الحفاظ على مظهر لائق لفترة |
| İyi bir fikrim var. Bir müddet sizle beraber gezmeme ne dersiniz? | Open Subtitles | لدى فكره عظيمه , لماذا لا أأخذ جوله مع الفتيه لبعض الوقت فقط |
| Yok ama ona bir müddet ev ödevimi yaptıramayacağım. | Open Subtitles | لا ، لكن لو كنت مكانك لما عطيته واجب منزلي لبعض الوقت |
| Gerçi, zavallı Dr. Peterson kısa müddet orada kalmıştı. | Open Subtitles | على أي حال كان الدكتور بيترسون المسكين هناك لفترة قصيرة |
| Hey, eğer sorun değilse bir müddet kanatlarımın altında tutacağım, anlarsın. | Open Subtitles | لا تمانع إن أبقيتك تحت جناحي لفترة قصيرة ؟ |
| En azından bir müddet beraber iş yapmadıkça. Tamam. | Open Subtitles | على الأقل حتى تدوم الشراكة بيننا لفترة أطول |
| Birkaç sakinleştirici al. Seni bir müddet sakinleştirirler. | Open Subtitles | تناول بعض المسكنات سوف يقومون بتهدئتك لفترة |
| Büyük olasılıkla bir müddet kontrollü olmaya çalıştı ama sonunda vazgeçti. | Open Subtitles | من المحتمل حاول أَنْ يُسيطرَ عليه لفترة وفقط إستسلمَ |
| Babanızın eve geldiğini bir müddet kimseye, arkadaşlarınıza bile söylemeyin. | Open Subtitles | لا يمكنكم إخبار أيّ أحد حتّى أصدقائكم في المدرسة أنّ أبيكم عاد للمنزل لفترة قليلة |
| Bir müddet karavanda yalnız kalmayı tercih ederler bence. | Open Subtitles | أوه، أعتقد هم يُفضّلوا أَنْ يَكُونُ لوحده في آر في لفترة. |
| - Aslında bir müddet buradan mal çıkmayacak. | Open Subtitles | صليب طوله 18 قدم في منزلي لا أعلم حسناً ، لن تكون هناك بضاعة لفترة |
| Bir müddet çok acı çekeceğinden şüphem yok, ama tecrübelerime göre bu denli bir hüsran şimdiye dek kimseyi öldürmedi. | Open Subtitles | لا شك أنه سيعاني الكثير لفترة من الزمن لكن أعلم أن خيبة أمل كهذه لن تقتله |
| Bak, kaynağım uydu takımlarını bir müddet oyaladı, fakat hemen havalanman gerekiyor. | Open Subtitles | انظر، مصدري تدبر تعطيل فريق مراقبتهم لفترة لكنك تحتاج للذهاب إلى المهبط فوراً |
| Bir müddet süren bir mesaj. Bayağı uzun bir müddet. | Open Subtitles | وقد استمر هذا لوقت طويل حقاً لفترة طويلة |
| Los Angeles'te ne yapacaksın ve bir müddet sürecek olan bu aç sanatçı şeyleri ile? | Open Subtitles | إذاً , هل ستمضي إلى , لوس انجلوس وتعمل كفنان فقير لفترة |
| Sadece bir müddet için eve geliyormuş ve gerçekten de okulda yaşıyormuşsun gibi gelirdi bana . | Open Subtitles | .. كان يبدو لي أنكِ تعودين للمنزل فقط لبعض الوقت وأنكِ بالفعل تقطنين بالمدرسة |
| Diğer büyücüler bir müddet daha harekete geçmez. | Open Subtitles | لن يقدم السحرة الآخرون على أي تصرف لبعض الوقت |
| Bir müddet çok önemli bir iş yüzünden meşgul olacağım. | Open Subtitles | سأكون مشغولاً كثيرًا بعمل هام لبعض الوقت |
| Onun için uzun bir müddet umudumu kesmedim ama bir süre sonra gidişinin tek mantıklı açıklaması ölümdü. | Open Subtitles | لقد بقيت متمسكة بالامل لبعض الوقت لكن في النهاية كان علي تقبل حقيقة ان التفسير الوحيد لاختفائه |