| Ölünün ağzını mühürlemek için dudaklarını zımbalamış. | Open Subtitles | على الرغم من الحقيقة بأنّ هو المخيف أن يمسك. دبّس الشفاه، ختم الفمّ أغلق. |
| Bir gün iblisi mühürlemek için bir İblis Kovucu çıkageldi. | Open Subtitles | ومن ثمّ ظهر طارد الأرواح الشريرة و ختم الشيطان |
| Mühür yüzüğü, mektupları, fermanları balmumuyla mühürlemek içindi. | Open Subtitles | كان خاتم الختم يستخدم في ختم الرسائل و الاوامر, و ما إلى غير ذلك ؟ بالشمع |
| Anka kuşunu mühürlemek için halkımızdan birçok kişiyi kurban verdik bu ayrılmış Anka Kuşu Taşı da bunun en iyi kanıtı. | Open Subtitles | نحن قد قمنا بالتضحية بالكثير من أُناسنا لختم الفونيكس حجر الفونيكس المقسوم هذا هو أكبر دليل على ذلك. |
| Eski Hartigan viski şişelerini mühürlemek için kullanılan balmumunun aynısıymış. | Open Subtitles | ذات نوع الشمع الذي استخدم لختم أغطية زجاجات (هارتيجان بوربون) القديمة |
| -ve tek bir hediyemiz var. ve mühürlemek için bir bakireye ihtiyacımız var. | Open Subtitles | ونحن سجّلنَا بهديةِ واحدة. قربان بعذراء لخَتَم نذرِ زفافنا. |
| Tüm insanlığın kaderini mühürlemek için yapılan bir savaş | Open Subtitles | حرب لخَتَم مصيرِ كُلّ الإنسانية |
| Kraliyet Hanedanı, bunları belgeleri onaylamak ve mühürlemek için kullanırdı. | Open Subtitles | استخدمه الملوك فى التصديق و ختم الوثائق |
| Gerçekten de Kuyruklu Canavarı mühürlemek çok zahmetli bir iş! | Open Subtitles | حقيقة ختم البيجو مؤلمٌ حقاً |