| Affedersiniz, vitrindeki müzik kutusuna bakmak istiyorum. | Open Subtitles | المعذرة اريد ان القى نظرة على صندوق الموسيقى فى شباك العرض |
| Ama bu kez en önemli icatlarından birini, yani sıfır noktası enerjisi formülünü bir müzik kutusuna saklamayı seçti. | Open Subtitles | هذا الوقت، إختار دفن واحد إبداعه المهمة، الصيغة لطاقة نقطة الصفر، داخل صندوق الموسيقى. |
| Kapatmayacaksın çünkü müzik kutusuna para attım. | Open Subtitles | لا لن تغلقي لأني زضعت مال في صندوق الموسيقى |
| S.O.S sinyalinin anteninin tasarımını şifreleyip bir müzik kutusuna koymuş. | Open Subtitles | قاموا بتشفيرها وتصميمها داخل صندوق الموسيقى |
| Şayet, söylediklerimi duyabiliyorsan, müzik kutusuna odaklanmaya çalış. | Open Subtitles | لذا إذا كنتِ تستطيعين سماع أيّ من هذا، حاولي التركيز على صندوق الموسيقى. |
| Bir dolar eskiden müzik kutusuna bile zor yetiyordu. | Open Subtitles | بالكاد كان يكفي الدولار لتشغيل صندوق الموسيقى هنا. |
| Son gittiğimizde müzik kutusuna bıçakla saldırdın. | Open Subtitles | آخر مرة فعلت، سحبت السكين عن صندوق الموسيقى |
| Sanırım şu müzik kutusuna biraz bozukluk atacağım. | Open Subtitles | أعتقد أنني سأضع الفكة في صندوق الموسيقى |
| yoksa müzik kutusuna konmazdı. | Open Subtitles | وإلا لما كانت مسجلة على صندوق الموسيقى |
| Ona verdiğin müzik kutusuna. | Open Subtitles | صندوق الموسيقى الذي أعطيته إياها |
| Alex seni müzik kutusuna mı yönlendirdi? | Open Subtitles | إذا (أليكس) حولتك بإتجاه " صندوق الموسيقى" |