| Evet biliyorum. Sürekli neden özel menüleri yok diye mızmızlanıyor. | Open Subtitles | أجل, أعلم هذا, دائماً ما يتذمر بعدم وجود أطباق خاصة عندهم |
| İçeri girdiğinden beri mızmızlanıyor! | Open Subtitles | ! كان يتذمر منذ لحظة وصوله |
| Herkes mızmızlanıyor. | Open Subtitles | الكل يتذمر |
| Ama benim komşularım, hala mızmızlanıyor. | Open Subtitles | ولكنهم هنا مازلن يتذمرن |
| Ama benim komşularım, hala mızmızlanıyor. | Open Subtitles | ولكنهم هنا مازلن يتذمرن |
| Erkekler, hayatlarında başlarına gelen ilk başarısızlıklarında hepsi böyle mızmızlanıyor mu? | Open Subtitles | هل للرجال الذين يملكون هذا القدر من النجاح في حياتهم عند أول نكسة تأتي أمامهم يقومون بالنحيب ؟ |
| Boston'daki bir deli doktoruna hayatı hakkında mızmızlanıyor mu? | Open Subtitles | يبدأ (ديف) بالنحيب حول حياته، إلى طبيب نفساني؟ |