| Büro malzemeleri mağazasındaki adam bile durumu anladı. | Open Subtitles | أعتقد بأن حتى الناس في محل المستلزمات يستطيعون أن يرون ذلك |
| Hem bu hem yarınki bisiklet mağazasındaki iş görüşmem. | Open Subtitles | بين ذلك ومقابلة وظيفتي في محل دراجات غداً، |
| Kitap mağazasındaki şey, onu aldı fakat beni istemedi. | Open Subtitles | هذا الشئ في محل الكتب لقد أخذها و لم يريدني , لماذا ؟ |
| Kumaş mağazasındaki sevgilin nasıl, Teğmen Aranjuez? | Open Subtitles | ...كيف هي شعلتك في محل المفروشات , الملازم الآول أرانخويز ؟ |
| Vajina mağazasındaki azgın erkek gibi hissediyorum. | Open Subtitles | أشعر كأني ثور في محل للمهابل. |
| - Giyim mağazasındaki kadın. | Open Subtitles | السيدة في محل الأزياء التي... |