| Ve sahnenin ucunda gördüğünüz kişide Madonna değil. | TED | والشخص المتواجد في نهاية المسرح هو ليس مادونا. |
| Reagan'ın başkan, Madonna'nın esmer olduğu zamanlar. | TED | كان ريغن هو رئيس أمريكا. و كان شعر مادونا بني. |
| Bir keresinde uzunluğu buradan Madonna dei Prati'ye kadar olan bir tren gördüm. | Open Subtitles | رأيت مرة قطاراً طوله من هنا حتى مادونا دي براتى |
| Madonna'ya ağzıma oturması için bir milyon dolar verip ona Kentucky At Yarışları'ndaki gibi binerdim. | Open Subtitles | أنا أدفع مادونا مليون ظبي للجلوس على وجهي وجولة مثل سباق داربي كنتاكي. |
| Madonna'nın dünyadaki en büyük hayranı olmadığım için özür dilerim. | Open Subtitles | اعذرني لعدم كوني من معجبين مادونا الشهيرة |
| Madonna'nın dünyadaki en büyük hayranı olmadığım için özür dilerim. | Open Subtitles | اعذرني لعدم كوني من معجبين مادونا الشهيرة |
| Uçağını kaçırdığını öğrenen Madonna kadar kendimi dibe batmış hissediyorum. | Open Subtitles | كينت، أشعر بنفس شعور مادونا السيء عندما اكتشفت أنها تفتقد تيلهوك |
| Bu lastik bileklikleri severim. Madonna gibi gözüküyorsun. | Open Subtitles | تعجبنى هذه الاساور المطاطة انكى تشبهين مادونا |
| Bir pie sipariş ettiğinde, ortasında Madonna resmi bulunan plastik tabakla getirirlerdi. | Open Subtitles | عندما تطلبين فطيرة , تاتى مع دمية مادونا البلاستيك فى المنتصف |
| Regis Philbin, Madonna ve New York'un kovulan bütün yazı işleri müdürleri oradaydı. | Open Subtitles | ريجيس فيلبين، مادونا و "نيويوركر" المحررين السابقين كانوا هناك. - مهلا، وذلك بفضل. |
| Gwyneth ve Madonna bu tip şeylere her zaman gider, onlar da gelir mi dersin? | Open Subtitles | جوانيز و مادونا يذهبون إلى مثل هذه الأماكن هل تعتقد أنهم سوف يتواجدون هناك ؟ |
| Bu çok şık, Madonna'nın "Evita"'daki hali gibi. | Open Subtitles | هذ الفستان أكثر أناقة يبدو كفستان مادونا فى فيلم إيفيتا |
| "Jenna, ne zaman istersen Margarita. Seni seviyorum, Madonna." | Open Subtitles | أيتها الفتاة جينا مارغاريتا في أي وقت أحبّك، مادونا |
| Calista Flockhart, Madonna ve Halle Berry. | Open Subtitles | ـ كاليستا فلوكهارت, مادونا و هالي بيري ـ |
| Madonna siktirsin gitsin. | Open Subtitles | بالنسبة لي، يمكن أن مادونا يذهب إلى الجحيم. |
| George Bush ile öğle yemeği yedim, biraz sonra Madonna ile kahve içeceğim. | Open Subtitles | لقد تناولت الغذاء مع جورج بوش وسأذهب الأن لتناول القهوة مع مادونا |
| Toplamındaysa oldukça Madonna'msı. | Open Subtitles | مع اطلالة غوين ستيفاني وتعديل من مصممي اغيليرا سيصبح الأمر برمته كـــ مادونا |
| İnternet'te bugün Madonna'nın geldiğini okudum. | Open Subtitles | و المشاهدة قرات بالانترنت ان مادونا عادت اليوم |
| Kulağa aptalca gelecek, ama ona Madonna şarkıları söylerim. | Open Subtitles | أعلم أنه من الغباء، ولكني أغني لها أغاني مادونا |
| Ama Yahudi Madonna modaydı. | Open Subtitles | والأسطورة المظلمة مادونا لي، مثل مادونا اليهودية له. |