| Birkaç ay önce Malezyalı biriyle evli bir kadınla tanıştım. | TED | قبل بضعة أشهر مضت، قابلت سيدة متزوجة من رجل ماليزي. |
| Malezyalı bir politikacıyla iki korumasını öldürmesi nasıl bir iş? | Open Subtitles | هل كان عمله هو قتل ماليزي سياسي وإثنين من حرّاسه؟ |
| Malezyalı kokteyl tenisi'nde boş yer var. | Open Subtitles | جميعة "كرة المِضرب الأرضية الماليزية المختلطة" تفتح التسجيل |
| Birmanyalı bakire saçı. Malezyalı bakire saçı. | Open Subtitles | عذراء شعر البورمية عذراء شعر الماليزية |
| Malezyalı saç kölemden yaptım. | Open Subtitles | من صنعِ مستعبدين الشعر .الماليزيين بنفسهم |
| - Sanırım adamları Malezyalı memurlara rüşvet verdi. | Open Subtitles | أظن أن رجاله أعطوا رشوة -للمسؤولون الماليزيين |
| Geçen hafta, Malezyalı bir adama yer gösterdim. | Open Subtitles | الاسبوع الماضي, جالست شاب من ماليزيا |
| O Malezyalı bir rüya koruyucusudur. | Open Subtitles | لإنها حارسة أحلام من ماليزيا |
| Malezyalı bir bankacı neden nadir metaller ile ilgilensin? | Open Subtitles | لماذا شخص مصرفي ماليزي مهتم في المعادن الأرضية النادرة؟ |
| Malezyalı travestilere benziyorsun. | Open Subtitles | تبدوا مثل متحول جنسي ماليزي |
| O o.. çocuğu Malezyalı. | Open Subtitles | ابن اللعين ماليزي |
| Bir Malezyalı işletiyor. | Open Subtitles | يديره ماليزي |
| Rohelio Malezyalı. | Open Subtitles | روهيليو ماليزي |
| Adam Malezyalı sert sokak adamlarından birisi değil John. | Open Subtitles | هذا الرجل ليس واحداً من مجرمين الماليزيين يا (جون). |
| Bir zamanlar Wong Sa'ya kaptanlık yaptığını bildiğim için buradayım ve sen Ahmad Wan senin zamanındaki en iyi Malezyalı korsanlardandın. | Open Subtitles | أنا هنا لأني أعرف أنك منذ أن استحوذت على (وونغ سا) وأنت (أحمد وان) كنت أعظم القراصنة الماليزيين في وقتك |
| Gördüğünüz gibi, araştırmam sırasında elinde güvenilir bir video kasete sahip olan Malezyalı güvenilir bir beyefendiye rastladım. | Open Subtitles | ترى، فى بحثى وجدت رجل فى (ماليزيا) الذى يملك شريط تصويرى معين |