| Hıyarlı sandviçler de harika bir de, tereyağı yerine margarin kullanmasalar. | Open Subtitles | شطائر الخيار جيدة أيضاً إلا فى حالة وضعهم السمن بدلاً من الزبدة |
| Evet, bu sabah deodorant olarak bir kalıp margarin kullandı. | Open Subtitles | أجل, فقد استخدم هذا الصباح قطعة الزبدة كمزيل للعرق |
| Ruslar dün reçel yemiş, Amerikan askerlerine de margarin verilmiş. | Open Subtitles | القطاع الروسي كان لديه مربى بالأمس, و الأمريكان لديهم السمن. |
| Fransız içgıdıklayıcı, İspanyol sineği, margarin. | Open Subtitles | تيكلرز فرنسى، فلاى اسبانى، الزبد النباتي. |
| O günlerde güçlü bir sütçü lobisi sebebiyle sarı margarin dükkanlarda satılamıyordu çünkü tereyağı gibi görünecekti. | Open Subtitles | زبد نباتي أصفر بسبب الضغط على معامل الآلبان لا يمكن أن يباع في المتاجر، لانه يبدو مثل الزبد |
| margarin iste. | Open Subtitles | اطلب مارجرين |
| Burada... eşiğimde margarin var. | Open Subtitles | ... هناك دهن على عتبتي |
| Diyelim senin dizideki karakterlerden daha fazla sayıda margarin var. | Open Subtitles | فلنقل أن هناك سمن أكثر من شخصيات التي في تلفازك. |
| Evet, hanimlar, bol yagda kizartma yapmanin püf noktasi... azicik margarin eklemektir. | Open Subtitles | والآن يا سيداتي، سر الزبدة المقلية هو وضع القليل من المارجرين |
| Evet, hanımlar, bol yağda kızartma yapmanın püf noktası... azıcık margarin eklemektir. | Open Subtitles | والآن يا سيداتي، سر الزبدة المقلية هو وضع القليل من المارجرين |
| Biraz margarin alırım. | Open Subtitles | يمكنني جلب بعض الزبدة الذائبة، |
| Veya margarin ve ançüezli istermisin? | Open Subtitles | أو هل تفضليها ب الزبدة والأنشوجة؟ |
| Beton testeresi bunları margarin gibi keser. | Open Subtitles | والمنشار الخرساني سيقطعه مثل الزبدة |
| margarin ise daha dayanıklı. | Open Subtitles | الزبدة طازجة، السَّمن غير قابل للتلف. |
| Uzun süre dayanan parfümün kokusu gibi... ya da doğu bloğu zamanından kalma margarin gibi karakterinin gerçekliğini sarıyor. | Open Subtitles | كرائحة عطر طويل المفعول أو كذكر السمن أيام جمهورية ألمانيا الديموقراطية بطريقة ما أستثمر حياة سخصيته كوثيقة أصلية |
| Kardeş, zeytinyağı kullanıyorlar, margarin değil. İşin sırrı bu. | Open Subtitles | لكن يستخدمون زيت الزيتون و ليس الزبد ، هذا سرهم |
| Ekmek, yumurta süt, vanilya özü sıvıyağ veya eritilmiş margarin tarçın Hindistan cevizi pudra şekeri ve yumurta. | Open Subtitles | هو : الخبز والبيض واللبن مسحوق الفانيلا زيت أو زبد منصهر |
| Maydanozum var. Tereyağım yok, ama margarin kullanabilirim. | Open Subtitles | لايوجد عندي زبدة لكن ساستعمل زبد نباتي |
| margarin! | Open Subtitles | مارجرين |
| - margarin yağdır, Javi. | Open Subtitles | -الزيت دهن يا (خافي ). |
| Ne ekmek, ne reçel ne de margarin var. | Open Subtitles | .. لا خبز و لا مربى و لا سمن |