| Sibirya'da bir yerde bir mastodon kazıp çıkarmışlar. | Open Subtitles | لقد استخرجوا الماستودون في مكان ما في سيبيريا |
| Dediğim gibi, mastodon bir tür fil. | Open Subtitles | كماكنتأقول، الماستودون هو نوعاً من الفيلة |
| Tıpkı şu mastodon gibi. | Open Subtitles | طالما بإمكانك أن تحصل عليه بارداً بشكل كافي مثل ذلك الماستودون هناك |
| O dışarıda başka kadınları götürürken kadın evde oturup halıdaki mastodon Fili kokusunu çıkarmaya çalışıyor. | Open Subtitles | إن زوجها بالخارج يعبث مع النساء بينما هي بالمنزل تحاول نزع رائحة الماستودون" من" |