| Konu şu ki, günün sonunda, tüm kabadayılıkların ve ukâlalıkların matematik için bir anlam ifade etmeyecek.Çünkü Matematiğin umurunda değil. | Open Subtitles | لا تعني أي شئ للرياضيات لأن الرياضيات لا تهتم , و أنا أيضا |
| matematik için heyecan verici bir dönem. Her yerde böyle. | Open Subtitles | إنها فترة مثيرة للرياضيات تتوفر في كل مكان |
| Bu, bizim saf matematik için olan gerekçemiz değil mi? | Open Subtitles | ألهذا السبب بالضبط ليس لدينا التبرير للرياضيات البحتة؟ |
| Fakat matematik için, müziği bir kenara bırakmıştı. | Open Subtitles | لكنه أناح الموسيقى جانباً، بهدف الإنخراط في الرياضيات. |
| Doğuştan fizikçi. matematik için benimkinden daha uygun bir zekası var. | Open Subtitles | ولدت لتكون فيزيائية, وتمتلك دماغ عبقري في الرياضيات أكثر من الذي أملكهُ بكثير |
| Eğer bir çocuk yarış arabalarını seviyorsa matematik için o yarış arabalarını kullanmak gibi. | TED | مثل لو أن طفل يحب سباق السيارات , لنستخدم إذاً سباق السيارات للرياضيات . |
| Bütün gece uyumamış matematik için geliştirdiği yeni bir dili düzenlemişti. | Open Subtitles | يُنقّح لغة جديدة للرياضيات طورها بنفسه. |
| - Ben çoğunlukla matematik için yapıyorum. | Open Subtitles | حسنا أنا أتنافس في الغالب للرياضيات |
| Diğerleri ise sadece matematik için burada. | Open Subtitles | بعض من الآخرين هنا فقط للرياضيات |
| Cebirle aranın çok iyi olmadığını duydum yani eğer matematik için destek istersen memnuniyetle yardım ederim. | Open Subtitles | و إذا كنت بحاجة لمدرس خصوصي في الرياضيات ستسعدني مساعدتك الجامعات تريد أن ألعب كرة القدم لصالحها |
| Cantor, matematik için müziği bırakma sebebini... artık kendisinin de hatırlamadığını söyledi. | Open Subtitles | راح (كانتور) يُُردد، أنه لا يقوى حتى بعد الآن تذكر لما هو بنفسه ترك الموسيقى، بهدف الإنخراط في الرياضيات. |
| Roger, amigo kız Janelle'e matematik için özel ders vererek ekstra para kazanıyordu. | Open Subtitles | (روجر) جنى أموالاً إضافيّة من الدروس التي قدّمها للمشجّعة (جانيلا) في الرياضيات |