| Geriye kalan son makav ailesi Rio'daki... Mavili Kuş Sığınağı'nda koruma altında. | Open Subtitles | وأخر عائلة متبقية تعيش في محمية (بلو) للطيور في (ريو دي جانيرو) |
| Buna ihtiyaçları var. Hepimizin ihtiyacı var. - Hadi Mavili, ne diyorsun? | Open Subtitles | إنهم بحاجة لهذا، نحن نريدها بحقك يا (بلو)، ما هو قولك؟ |
| Mavili, bize hem şarkı söyleyecek hem dans edecek biri lazım. | Open Subtitles | اسمع يا (بلو)، نحن نبحث عن مُغني وراقص سوياً. |
| Ve Mavili adamlar vardı, kendi kendime "onlar biliyor, " dedim. | Open Subtitles | وكان هناك هؤلاء القوم يلبسون الأزرق فقلت لنفسي |
| Her yıI, senin Mavili generallerinle karşılaşıyor. | Open Subtitles | كل سنة ، يجتمع بأحد جينيرالاتك ذو الزي الأزرق |
| Mavili kadın. Peki o neden onu korumadı? | Open Subtitles | السيدة الزرقاء لماذا لم تحميه؟ |
| Hayır. Mavili bir bayandan çok kırmızı giymiş bayanı daha çok seviyorum. | Open Subtitles | لا اهتم بفتاة ترتدي الاحمر ، انا شخص يميل للفتاة ترتدي الازرق |
| Küçük, minik, tatlı Mavili. Nerelerdeydin, seni bulamadım bir türlü. | Open Subtitles | استيقظ يا (بلو) الصغير كنت أتساءل، أين أنت؟ |
| Bana bir ödeme yapmanıza gerek yok Senyör Mavili. | Open Subtitles | -لا يجب أن تدفع لي يا سيد (بلو ) |
| Kendimizi doğaya atıp kuş gibi yaşamalıyız Mavili. | Open Subtitles | يجب أن نذهب للبرية ونكون طيور يا (بلو) |
| Arkadaşlar, arkadaşlar. Mavili, endişelenecek bir şey yok. | Open Subtitles | يا رفاق، يا رفاق لا داعي للقلق يا (بلو) |
| Enfes bir tat. Çok teşekkürler Mavili. | Open Subtitles | إنه في غاية الروعة شكرا جزيلا لك (بلو) |
| Sen kestane sevmezsin ki! Sana ne oldu böyle Mavili? | Open Subtitles | حتى أنك لا تحب البندق، ماذا دهاك (بلو)؟ |
| - Mavili benim ailem, onu bırakamam. | Open Subtitles | (بلو) هو عائلتي ولن أتركه ورائي |
| Kırmızılı ve Mavili birlikte hareket edip arabayı koruyan güvenlikçileri vuruyor. | Open Subtitles | ذوي اللباس الأحمر و الأزرق شكلا فريقاً معاً و قتلوا الحراس عند القفص الدوار ذو اللباس الأسود أسقط الثريا |
| Altı numaralı masa, Mavili olan. Sol avucunda maça papazı var. | Open Subtitles | الطاولة السادسة, واحدة في الأزرق والملك في اليد اليسري |
| Ben ne dedim? Mavili zencilere bir puan. | Open Subtitles | ,نقطة للزنجى فى الزى الأزرق إنه لباس أبيض |
| Yabancı, Mavili Adam Meydanına kadar takip edilmelidir. | Open Subtitles | يجب أن يُطارد الغريب إلى أرض الرجل الأزرق |
| Pekâlâ, Mavili adam çuvalladı biliyorsun. | Open Subtitles | حسناً, لقد انتهى أمر الرجل الأزرق, أتعلم؟ |
| Mavili Çocuk'un tayfasından bir çocuğa borcum var. | Open Subtitles | فإنّي مدينٌ للفتى الأزرق وعصابته بالمال. |
| Su yükseltileri Sunset Beach'de birikmeye devam ediyor ve görünüşe bakılırsa Mavili yarışmacımız Bethany Hamilton su yutmaya başladı. | Open Subtitles | مرتفعات من الماء تنهال هنا في وقت الغروب و يبدو أن متسابقتنا الزرقاء "بيثاني هاملتون" تأكل بعض الكحك المدور هناك. |
| Bilirsiniz, pembeli ve Mavili. Karmaşıklığı sevmeden edemeyiz. | TED | كما تعرفون، بتمازج الألوان الوردي و الازرق. لا نمتلك إلا أن نحب التعقيد. |
| Kırmızılı ve Mavili kostümünü yine giyecek misin? | Open Subtitles | هل ستلبس البدلة الحمراء والزرقاء ثانية؟ |