| Michael ve Sean McNulty marketin arka tarafındaki danışmada bekleniyorsunuz. | Open Subtitles | هلاّ يأتي (مايكل) و(شون ماكنالتي) إلى المكاتب في مؤخرة المتجر؟ |
| Eğer, McNulty'i işten alırsak, Hakim direk basına açıklar konuyu. | Open Subtitles | لا، إذا سحبنا (ماكنالتي) فسيقحم القاضي الصحافة في هذا الأمر |
| Jimmy McNulty'i omuzlara alın herkese göstereyim, şovumu yapayım. | Open Subtitles | ضع (جيمي ماكنالتي) على كتفيك وامشِ به في الغرفة وأسرفا بشرب الكحول |
| Gel bakalım. Shardene! Tatlım, bu Dedektif McNulty, bizimle birlikte çalışıyor. | Open Subtitles | هيا، (شاردين) عزيزتي هذا المفتش (ماكنالتي) يعمل معنا |
| Teğmen McNulty? | Open Subtitles | الملازم أوّل "مسنولتي" ؟ |
| McNulty demişti ki Barksdale'in Druid Park Lake civarında bir dairesi var. | Open Subtitles | قال (ماكنالتي) إنه سمع بأن (باركسدايل) يملك مبنى سكنياً قرب (درويد بارك لايك) |
| O şerefsiz McNulty, Vekil'in benim hakkımda ne bildiğini sordu. | Open Subtitles | وذلك السافل (ماكنالتي) سألني ما الذي يعرفه المدير عنّي |
| Jimmy McNulty'nin açtığı dertleri düşünmekten başka yapacak işim yok. | Open Subtitles | عندها لم يعد لديّ ما أفعله إلاّ بالتفكير في مشاكل (جيمي ماكنالتي) |
| McNulty davaya telekulak lazım diyor. | Open Subtitles | يقول (ماكنالتي) إنّ هذه القضية تقتضي التنصّت |
| McNulty içeri aldığında D'Angelo Barksdale'in de çağrı cihazı vardı. | Open Subtitles | وكذلك (دي أنجلو باركسدايل) عندما أوقفه (ماكنالتي) |
| Ya McNulty hakkında bir şey getirirsin ya da dışarı çıkıp, işini yaparsın. | Open Subtitles | إما أن تحضر لي معلومات عن (ماكنالتي) أو تخرج وتقوم بعملك |
| Bir cinayet seç ve çöz veya McNulty'yi getir. Üçüncü şık yok. | Open Subtitles | اختر جريمة وحلّها أو اجلب لي المعلومات عن (ماكنالتي) ليس هناك خيار ثالث |
| McNulty ve kız... Dosyalar onlarda. | Open Subtitles | إنّ (ماكنالتي) والفتاة العظاءة في شعبة مكافحة المخدرات حصلوا على الملف |
| Eğer McNulty bunun gibi haltlar planlıyorsa... | Open Subtitles | إن كان (ماكنالتي) يخطط لمزيد من الأمور كهذه |
| Resmi aldık, kafanı yorma, McNulty. | Open Subtitles | لقد جلبنا لك تلك الصورة فلا تقلق يا (ماكنالتي) |
| Sorun ne, McNulty? Hiç kimse sana hayır demedi mi? | Open Subtitles | ما الأمر، (ماكنالتي) ألم يرفض لك أحد طلباً قط؟ |
| Dedektif McNulty mahkeme çalışanlarına gıcıktır biraz. | Open Subtitles | التحري (ماكنالتي) تخطى حدوده بإهانته موظف في المحكمة |
| Eve gidemeyecek kadar mı içtin, McNulty? | Open Subtitles | متعب جداً يا (ماكنالتي) لتعود إلى منزلك؟ |
| Bundan başka, Bay McNulty, kalabalık bir markette çocuklarını tehlikeli polis işine bulaştırarak bir şüpheliyi takip ettirmiş ve onları bu mekanda kaybetmiştir. | Open Subtitles | السيد (ماكنالتي) ورّط ولديه في عمل للشرطة راح يراقب مشتبه به ففقد ولديه في متجر محلي مكتظ بالناس |
| - Teğmen McNulty? | Open Subtitles | الملازم أوّل "مسنولتي" ؟ |
| McNulty'nin senin sevdiğin kokulu siyah çayından aldım. | Open Subtitles | لديّ بعض شايّ "الأولونج" الذي تحبّه من مقهى "مكنولتي" |