| Yine de Bayan Mears, Washington'a kadar eşine eşlik edeceğini belirtti. | Open Subtitles | وبالرغم من ذلك, تقول السيدة ميرس انها سترافق زوجها الى واشنطن |
| "Dünya'nın en zengin petrol üreticisinin oğlu, multi-milyoner Ogden Mears yeni Dışişleri Bakanı olacak." | Open Subtitles | اوجدين ميرس ، متعدد الملايين و ابن تاجر النفط الاغني في العالم وسوف يكون الأمين الجديد للدولة. |
| Bay Mears, artık gitsek iyi olacak. | Open Subtitles | السيد ميرس ، اعتقد اننا من الافضل الذهاب |
| Adım Mears. | Open Subtitles | نعم. اسمي ميرز. |
| Tanıştığımıza sevindim, Bay Mears. | Open Subtitles | سعيد بمُقَابَلَتك،سّيد ميرز. |
| Büyükelçi Bay Ogden Mears'ın karısı Bayan Martha Mears eşini karşılamak üzere bu akşam Honolulu'da olacaktır. | Open Subtitles | السيدة مارتا ميرس ، زوجة السفير اوجدين ميرس... سوف تنتظر وصول زوجها في هونولولو مسا? |
| Kaptan size Bayan Ogden Mears'ı takdim edeyim. | Open Subtitles | أيها القائد هذه السيدة اوجدين ميرس |
| Nikita Mears gibi insanlar, elçiyi öldürdükleri zaman mesajı da öldürdüklerini sanırlar. | Open Subtitles | السفاحين أمثال (نيكيتا ميرس) يظنون أن بقتلهم الرسول فهم بذلك يقتلون الرسالة |
| Size Ogden Mears'ı takdim edeyim. | Open Subtitles | هذا هو السيد اوجدين ميرس |
| Anlıyorum, Bay Mears. | Open Subtitles | اتفهم ياسيد ميرس. |
| - Bayan Ogden Mears. - Memnun oldum. | Open Subtitles | السيدة اوجدين ميرس كيفك؟ |
| Ben Hastalık Kontrol Merkezi'nden Doktor Mears. | Open Subtitles | أنا الد. (ميرس)، من مركز السيطرة على بالأمراض |
| Affedersiniz, Doktor Mears. Bu sizin bütçenizden mi, bizimkinden mi? | Open Subtitles | (ميرس) هل هذا آتٍ من ميزانيتكِ أم ميزانيتنا؟ |
| Hayır, Mears, ne yaptığını değil, nasıl olduğunu sordum. | Open Subtitles | -لا (ميرس)، لم أسئلكِ عمّا تفعلينه، بل عن حالكِ؟ |
| Doktor Mears da bana katılırdı. O bizden biri, Lyle. | Open Subtitles | (ميرس) ستتفق معي، إنّها واحدةٌ منّا (لايل)، نحن من أرسلها إلى هناك |
| Öncelikle Benjamin Mears. | Open Subtitles | الأول بنيامين ميرز. |
| Mears ile diğerleri arasında bağ var mı? | Open Subtitles | أيّ علاقة بين ميرز والآخرون؟ |
| Başkan Spencer hayatta, hatta MDK'nın içinden Nikita Mears tarafından kurtarıldı. | Open Subtitles | الرئيس (سبانسير) علي قيد الحياة وتم إنقاذه من مقر منظمة (ج.م.ق) بواسطة (نيكيتا ميرز) |
| Ben, ABD Ordusundan Albay Peter Slocum, Nikita Mears'ın ifadesini alıyorum. | Open Subtitles | أنا الكولونيل بالقوات البحرية الأمريكية (بيتر سلوكم)... يستجوب (نيكيتا ميرز.. ) |
| Sunmaktan onur duyuyorum, Bayan Nikita Mears. | Open Subtitles | إنه لمن الشرف أن أقدم السيدة (نيكيتا ميرز) |
| Warren Mears'ın derisinin yüzülmesi doğrusu çok ilham vericiydi. | Open Subtitles | وسلخ (وارين ميرز) ؟ كان حقيقي إلهاماً |