| Bu pisliğin ortasında bir melek gibi görünüyordu. | Open Subtitles | كانت تبدو كالملاك. عكس هذة الكتلة القذرة. |
| Bu pisliğin ortasında bir melek gibi görünüyordu. | Open Subtitles | كانت تبدو كالملاك. عكس هذة الكتلة القذرة. |
| Şehrini koruyucu melek gibi gözleyip fark yaratarak insanları kurtarabilirsin. | Open Subtitles | اعتنى بمدينتك مثل الملاك الحارس. اصنع الفرق |
| Orada bir melek gibi durmuş, pembe şekeri karıştırıyordun. | Open Subtitles | تقفين مثل الملاك كان ذلك السكر الوردي يحوم من حولك |
| Bir melek gibi görünüyorsun, kusursuz bir gün doğumu, ...bir yıldız galaksisi gibi. | Open Subtitles | تبدين جميلة كملاك أو كفجر مشرق أو كمجرة من النجوم |
| - Yüzü melek gibi - Bence o bir şeytan | Open Subtitles | .. لها وجه كالملائكة - وانا اقول انها شيطانه - |
| Barın var. melek gibi sesin var. | Open Subtitles | انت تملك حانة انت تغني مثل ملاك |
| Aids'li müşterileri vardı ve onlara melek gibi davranıyordu. | Open Subtitles | كان عندها زبائن مصابون بالإيدز وكانت تعاملهم كالملاك |
| Hiç şikayetim yok. O bana her zaman bir melek gibi gelmiştir. | Open Subtitles | أنا لا أحمل أى تذمر، إنها تبدو لى دائماً كالملاك. |
| Madem melek gibi çalıyorsun Neden şimdi çalmıyorsun? | Open Subtitles | إذا كنت أعزف كالملاك فلماذا لا تستمع ؟ كنت أستمع يا قطتى |
| Biliyorum, ve o bu konuda hicbirsey bilmiyor. Yukarida bir melek gibi uyuyor. | Open Subtitles | انها لا تعرف هذا انها نائمه بالاعلى كالملاك |
| Kimse sana bir melek gibi vurduğunu söyledi mi? | Open Subtitles | ألم يخبرك أحد من قبل , أنكِ تضربين كالملاك ؟ |
| Çünkü şansa ihtiyacın yok, bir melek gibi dans ediyorsun. | Open Subtitles | لأنك لست بحاجة إلى حظّ، فانت ترقصين مثل الملاك. |
| ...ve şefkat dolu, ilgili melek gibi bir varlığın etrafımda uçtuğunu hatırlıyorum. | Open Subtitles | أتذكر حضور أنثوي حَوْم فوقي مثل الملاك مليئة بالرقة والقلق |
| melek gibi bir sesi vardı ve şehrin her yerindeki kulüplerde şarkı söylerdi. | Open Subtitles | كان لها صوت مثل الملاك وغنت في الأندية في جميع أنحاء المدينة |
| melek gibi görüntüsü, melek gibi sesi ama takmış şeytan maskesi. | Open Subtitles | يبـدو كملاك , يتحدث كملاك لكن الشيطـان متنكـر |
| Dünyaya kovulmuş bir melek gibi son bir kere daha şeytan olmuştum. | Open Subtitles | كملاك سقطَ على الأرض. أصبحتُ الشيطان مرة أخيرة |
| Şehirde, bana ihtiyaç duyan insanları koruyan bir koruyucu melek gibi gezebiliyorum. | Open Subtitles | بوسعي المرور عبر المدينة كملاك حارس أحمي الناس الذين يحتاجونني |
| Üzgünüm. Kızlar melek gibi uyuyor. | Open Subtitles | أنا آسف يا رجل الفتيات الثلاث نائمات كالملائكة |
| Çok sevecen görünmüyor mu? melek gibi. | Open Subtitles | انها تبدو جميلة اليس كذلك مثل ملاك |
| Sarışındı, melek gibi yüzü vardı, hepimiz güldük. | Open Subtitles | لقد كان أشقراً ، له وجه ملائكى ، و ضحكنا جميعاً |
| Onu tanıyanlara göre hiç de melek gibi değildi. | Open Subtitles | طبقاً لكل الذين يعرفونه لم يكن ملاكاً مطلقاً |
| # Adeta bir melek gibi # | Open Subtitles | ♪واقفة عند الركن♪ |
| Görüyor musun? melek gibi bir yüzüm var. | Open Subtitles | هل لاحظت بأني أحمل وجهاً ملائكي |
| Onu aşağıya atmak zorunda kaldım. — Bir melek gibi uçuyordu. | Open Subtitles | اضطررت أن أرميه خارجاً لقد طار مثل الملائكة |