| Stewie, sana ikinci bir şans verdiğim için çok memnunum. | Open Subtitles | أتعلم ستيوي .. أنا سعيدة حقاً أنني أعطيتك فرصة أخرى |
| Tekrar oyunculuğa döndüğü için memnunum. Oyun için kostümlerini ben yaptım. | Open Subtitles | أنا سعيدة بكونها تُمثّل من جديد لقد صنعت أزيائها في المسرحية |
| Ve şunu söylemekten memnunum; bu aracın kavranması artıyor. | TED | وأنا سعيدة بأن أقول أن الإقبال على الأداة في ازدياد. |
| Vay Be yetkililerine ürünlerine destek veremeyeceğimi söylediğim için çok memnunum. | Open Subtitles | أَنا مسرورة جداً أخبرتُ الناس عن عطري الباهر إني لا أحبذه |
| Daha fazla bunu tartışmayalım. Sağ salim ulaştığınız için çok memnunum. | Open Subtitles | دعينا لا نناقش هذا أمام الآخرون أنا سعيد انكِ وصلتِ بسلامة |
| Yer altı olsa bile burada benim misafirin olduğun için memnunum. | Open Subtitles | أنا مسرور أنك ضيفي هنا بالرغم من أن ذلك تحت الأرض |
| Süreci önceden yaptığımız için memnunum bu yüzden neyin çalışıp neyin çalışmadığını kıyaslayabiliriz. | TED | وأنا سعيدة بأنه قد تم تطبيق هذه العملية من قبل لنتمكن من مقارنة الطرق الفعالة والغير الفعالة. |
| LT: Hayır, yanımda paralel yaşlandığına memnunum. | TED | ليلي توملين: لا، أنا سعيدة لأنك تتقدّمين في السنّ وأنت بجانبي. |
| Orada olanlar için risk değerlendirmesi yazmadığım için memnunum Olay şu: Bu fiziğin imajı, öyle değil mi? | TED | أنا سعيدة أنه لم يكن علي كتابة تقييم بالمخاطر هناك. القصد هو: هذا تصورنا عن الفيزياء، صحيح؟ |
| Sende mutlu olmalısın. Senin için çok memnunum. | Open Subtitles | يجب أن تكون سعيدا ايضا أنا سعيدة حقا لأجلك |
| Bir açıdan, gidiyor olduğuna memnunum. | Open Subtitles | بطريقة ما، انا سعيدة انك ستذهب انت تعلم مااعني أليس كذلك؟ |
| Size yardım ettiysem bundan çok memnunum, Kaptan. | Open Subtitles | أنا سعيدة تماما لو كنت قد ساعدتك ، أيها الكابتن |
| Ben çok memnunum hepinizi the West Beverly Hills lisesi Achievement ödüllerinde görmekten. | Open Subtitles | أنا مسرورة للغاية لأرحب في حفل جوائز الإنجاز لمدرسة غرب بيفرلي هيلز الثانوية |
| Bir hamstera suni teneffüs yapmak zorunda kalmadığım için gayet memnunum. | Open Subtitles | مسرورة أنّي لمْ أضطر لإجراء تنفس عن طريق الفم بواسطة الهامستر. |
| Bu çok üzücü zamanda senin için burada bulunmaktan dolayı çok memnunum. | Open Subtitles | أنا مسرورة أننا نستطيع أن نكون هنا معكِ في هذا الوقت العصيب |
| Daha fazla bunu tartışmayalım. Sağ salim ulaştığınız için çok memnunum. | Open Subtitles | دعينا لا نناقش هذا أمام الآخرون أنا سعيد انكِ وصلتِ بسلامة |
| - Bugün çok iyi iş çıkardık. - Oldukça memnunum. | Open Subtitles | ــ لقد قمنا بعمل جيد اليوم يارفاق ــ أنا سعيد |
| Evrenin anlamsız olmasından memnunum. | TED | ذلك أمر مذهل. أنا مسرور لأن الكون غير ذي نفع. |
| Aslında, seninle karşılaştığıma çok memnunum. | Open Subtitles | ،أنا، من ناحية أخرى .يسرني جداً أني صادفتك |
| Burada o kadar akıllı adam var ki, aptal olduğuma memnunum. | Open Subtitles | يوجد عدد مبالغ به من الأذكياء هنا يسعدني أن أكون غبياً |
| Ve emin olun böyle olmaktan fazlasıyla memnunum, çünkü bu "Ye, Dua et, Sev" şeyi benim için devasa bir çıkıştı. | TED | صدقوني، أنا جد ممتنة أن أكون ذلك الشخص، لأن ذلك الشيء المسمى "طعام، صلاة، حب" كان بمثابة استراحة كبيرة بالنسبة لي. |
| Ama en azından sana ne kadar üzgün olduğumu söyleyebilmekten memnunum. | Open Subtitles | ولكنني ممتن لأنني حصلت على الأقل على فرصة لأخبرك بمدى أسفي |
| Biraz yalnız kalabildiğimize memnunum. Sana bir şey söylemek istiyorum. | Open Subtitles | أَنا مسرورُ اننا لوحدنا أنا كُنْتُ اريدُ قَول شيءِ إليك. |
| Nasıl tıraş olunacağını bilmediği gerçeği dışında etrafınızda bir erkeğin olmasından oldukça memnunum. | Open Subtitles | إذن, غير حقيقة انه لا يستطيع الحلاقه انا سعيد لأن لديك رجل حولك |
| İyi bir subaysın, Woodruff. Bu birlikte olmandan memnunum. | Open Subtitles | انت ضابط كفء , وودورف انا مسرور برؤيتك تمسك بهذه السريه |
| Sorun yok, artık bildiğimize memnunum. | Open Subtitles | لا بأس، يسرّني أنّنا قطعنا الشك باليقين الآن. |
| Ama söylemem gerek ki şu ana kadarki gidişten çok memnunum. Bu kadar kolay olacağını düşünmezdim.. | Open Subtitles | لكن علي أن أخبرك، أنا مرتاح جداً لجريان الأمور حد الآن |
| O otobüsü kaçırdığıma çok memnunum. | Open Subtitles | انا مسروره حقاً انني تأخرت عن تلك الحافله |
| Üniversiteye başlayacağım için çok memnunum. | Open Subtitles | أنا مسرورٌ لأنّه سيمكنني البدء من جديد في الجامعة |