| Yani benim için kilit nokta Merdivende yürürkenki bu hissi düz zemine taşımaktı. | TED | لذلك كان المفتاح بالنسبة لي هو ترجمة هذا الشعور من المشي على الدرج على الأرض المسطحة. |
| Merdivende temizlediğin pislik gibi. | Open Subtitles | مثل القذارة التي نظفتيها على الدرج الليلة |
| Evet, kocanız bana bir yorgan verdi. Geceyi Merdivende geçirdim. | Open Subtitles | لقد أعارنى زوجك بطانية، لقد قضيت الليلة كلها على السلالم |
| Ayine dans ederek geliyor Merdivende ıslık çalıyor | Open Subtitles | إنها ترقص في طريقها إلى القداس و تصفر على السلم |
| Benden önce okumayı bitirdi, hem de ışıksız, beton bir Merdivende okurken. | TED | فأكمل قراءة الكتاب قبل أن أُكمله أنا، وقرأهُ على درج إسمنتي ومن دون إضاءة. |
| Polisler Merdivende yanımdan geçti. | Open Subtitles | أنت يجب ان ترى الشرطة يعبرونني على الدرجات. |
| Boya fırçalarında veya Merdivende işe yarar bir parmak izi yok. | Open Subtitles | لا يوجد بصمات صالحة للاستعمال سواء على السلّم أو فراشي الدهان |
| Onu Merdivende tutmuşsun ve öldürmekle tehdit etmişsin. | Open Subtitles | وأنك أمسكت بها أسفل الدَّرْج وهددتَ بقتلها |
| Denizci içeri daldı, biliyorum. İkisini Merdivende gördüm. | Open Subtitles | البحار اقتحم المكان , أعلم ذلك , لقد رأيتهما هما الإثنان يركضون من على الدرج |
| - Merdivende bir kere daha hadi. - Olmaz, git artık! | Open Subtitles | لنفعلها مجددًا ، هنا على الدرج هيا ، هيا |
| - Merdivende bir kere daha hadi. - Olmaz, git artık! | Open Subtitles | لنفعلها مجددًا ، هنا على الدرج هيا ، هيا |
| DNA'dan bir örneği şırıngayla ona Merdivende, kanepede ve balkonda enjekte ettim. | Open Subtitles | وضعت عينة من حمضي النووي في حقنة وحقنتها على الدرج وعلى الأريكة والشرفة |
| Onu bulamıyordum, ve sonra Merdivende ayak sesleri duydum. | Open Subtitles | لم أستطيع إيجادها ثم سمعت خطى على السلالم |
| Sana ne yaptım? Sana hileyle tabakları yıkattım. Merdivende beklettim. | Open Subtitles | خدعتك لتغسل الأطباق جعلتك تجلس على السلالم |
| Davetlilerin hiçbirini Merdivende görmek istemiyorum, anladın mı? Sadece gelin ve nedimeler. | Open Subtitles | لا أريد المزيد من الضيوف على السلالم هل تفهمين، العروس وحفلتها في الأعلى |
| Alarmı Merdivende halledebilirim. Uçağa binmeme gerek yok. | Open Subtitles | يمكنني ضبط الدائرة الكهربية على السلم لا حاجة لي لدخول الطائرة |
| Ah, şey, kalkınma heykelini Merdivende çıkardım ben. | Open Subtitles | حسناً, لقد انتزعتها منكِ أثناء صعودنا على السلم |
| Ah, şey, kalkınma heykelini Merdivende çıkardım ben. | Open Subtitles | حسناً, لقد انتزعتها منكِ أثناء صعودنا على السلم |
| Bir erkek evrimsel Merdivende senin çizgine kadar alçalmadan önce belli bir miktar tahammül edebilir. | Open Subtitles | إن أى رجل يمكنه تحمل الكثير دون أن يهبط درجة أو اثنتين على درج التطورية القديمة التى هى أعلى خطك |
| Yani bir Merdivende öldürülüp, bir diğerinden mi itildi? | Open Subtitles | إذاً فقد قُتل على درج، ثمّ دُفع لاحقاً على درج آخر؟ |
| Geceleri Merdivende oluyor. | Open Subtitles | يحدث في الليل على الدرجات |
| Jones'un Merdivende kullandığı nanoteknolojiyi inceledim. | Open Subtitles | تقنيّة النانو التي استخدمها (جونز) على السلّم المتحرّك، فحصتُها... |
| Onu Merdivende tutup tehdit etmişsin. | Open Subtitles | وأنك أمسكت بها أسفل الدَّرْج وهددتَ بقتلها |
| Bu Merdivende sizden başka kimse yokmuş gibi davranıyorsunuz. | Open Subtitles | أنتم تتصرفون كأنه لا يوجد شخصٌ آخر غيركما ... على المصعد في نفس وقت |
| Amelia Walker da arka Merdivende kimseyi görmemiş. | Open Subtitles | لقد اتيت من هذا الأتجاه ولم يمر احد امامى و اميليا ووكر عند السلالم الخلفية |
| Yürüyen Merdivende seni düsürmezsem tabii! | Open Subtitles | مالم أقذفك من على السُلم المتحرك. |
| - Merdivende vermiştim. - Evet. | Open Subtitles | أعطيتك إياها ونحن على درجات السلم - حسناً - |