| Çalıştığım mesafeler bazen ormanda iki-üç saat oluyor. | TED | المسافات التي أعمل فيها هي في بعض الأحيان ساعتان إلى ثلاث ساعات في الغابة. |
| Bunlar, bu şekilde yürüyebilmesi için tüplerin arasında bırakılması gereken mesafeler. | TED | هذه المسافات من الأنابيب التي تجعلها تمشي بهذه الطريقة |
| Derler ki; mesafeler arkadaşlığı daha da güçlendirirmiş. | Open Subtitles | يقولون بأن المسافات تنمي علاقة الصداقة بطريقة قوية |
| Çünkü mesafeler olmasaydı sana yanaşmak için bahanem olmazdı. | Open Subtitles | لأنه لولا هذه المسافة لما وجدت عذرا للإقتراب |
| Daha uzun mesafeler, daha fazla karmaşa riski demek. | Open Subtitles | كلما زادت المسافة كلما زاد خطر حدوث مضاعفات |
| bu aynı uzayda yeni bir araç yapmak gibi birşeydir fakat bunlardan daha uzun mesafeler ve daha fazla fiziksel risk bulunmaktadır. | TED | انها مثل السباحة خارج المركبة في الفضاء، ولكن على مسافات أكبر بكثير ، وبمخاطرة أكبر بكثير. |
| Bizi ayıran... bu mesafeler... tekrar bulaşmamızı... imkansız kılıyor. | Open Subtitles | هذه المسافات التى تفرقنا أن نتقابل ثانيه غدا قد يكون أو لا يكون |
| Bizi ayıran... bu mesafeler... tekrar bulaşmamızı... imkansız kılıyor. | Open Subtitles | المسافات .. التى تفرقنا أن نتقابل ثانيه غدا قد يكون أو لا يكون |
| Bizi ayıran... bu mesafeler... tekrar bulaşmamızı... imkansız kılıyor. | Open Subtitles | هذه المسافات التى تفرقنا أن نتقابل ثانيه غدا |
| Bizi ayıran... bu mesafeler... tekrar bulaşmamızı... imkansız kılıyor. | Open Subtitles | قد يكون أو لا يكون المسافات .. التى تفرقنا |
| Karanlık güçler için mesafeler bir anlam ifade etmez. | Open Subtitles | هذا ليس مهماً, هناك قوىً قوىً ظلماء و التي لا تشكل المسافات فرقاً بالنسبة لها |
| mesafeler öyle büyük ki, neredeyse algılama sınırlarımızı aşıyor. | Open Subtitles | كل هذه المسافات الشاسعه أمر يعجز العقل عن إدراكه تقريباً |
| Artık mesafeler millerle değil, dakikalarla ifade ediliyor. | Open Subtitles | المسافات لم تعد تقاس بالأميال بل بالدقائق فقط |
| İlişkilerdeki mesafeler asla iyi gelmez. | Open Subtitles | لأن العلاقات ذات المسافات الطويلة ابداً لا تنفع.. |
| Bunlar havuzlar ile çitler arasındaki mesafeler. | Open Subtitles | هذه هي المسافات بين المسابح وأسوار المنازل |
| Ailenle aramıza ciddi mesafeler koymalıyız. | Open Subtitles | علينا أن نضع بعض المسافة الجدية بيننا وبين أسرتك |
| Çünkü bu mesafeler inanılmaz boyutlardadır. | Open Subtitles | و التي تمنعنا من السفر إلى النجوم لأن المسافة هائلة للغاية |
| Işığın yeryüzünde katettiği mesafeler nispeten kısadır... | Open Subtitles | المسافة التي يقطعها الضوء على الأرض قصيرة نسبياً |
| Çok uzak mesafeler katetmezler. En iyi yaptıkları şey otostopçuluktur, özellikle de yumurtaları. | TED | هم لا يقطعون مسافات طويلة. الشيء الذي يجيدون فعله هو التَنَقُّل وخاصة نقل بيضهم. |
| Kuzey Koreliler özgürlük yolunda çok büyük mesafeler katetmek zorundaydılar. | TED | على الكوريين الشماليين أن يقطعوا مسافات لا تصدق في سبيل الحرية |
| Yalnız ozaman bu mesafeler köprü olacak. | Open Subtitles | فقط عند سَهذه المسافاتِ جسّرْ يوماً ما. |
| Size bundan sonra göstermek istediğim şey, laboratuvarımızda yaptığımız bir dizi deney, bunlarla bu robotun daha uzun mesafeler boyunca gitmesini sağladık. | TED | ما أريد أن أريكم تاليا هو مجموعة من التجارب أجريناها داخل المختبر حيث كان الروبوت قادرًا على الذهاب لمسافات أطول. |