| Annem. Acil görüşmesi gerektiğini mesaj atmış. | Open Subtitles | امي ,قد راسلتني وقالت الامر مستعجلاً |
| Çünkü koca götlü Judy mesaj atmış. "Geç saate kadar ders çalışıp benimle sevişmek ister misin?" | Open Subtitles | لأنّ (جودي) بالمؤخّرة راسلتني توًّا، ''أتودّ الدّراسة ''اللّيلة ومن ثمّ نُمارس الجنس؟ |
| Doktor mesaj atmış, siyanür değilmiş. Ama itüzümüne dair iz bulmuş. Oraya gidebilir miyiz? | Open Subtitles | رسالة من الدكتور، ليس السيانيد، إنّما يستخدم نبتةً أرضيّة، هلّا نتفقد المكان؟ |
| Jen mesaj atmış. | Open Subtitles | هذة رسالة من جين |
| Tito'dan haber alınca, Josie iki arkadaşına mesaj atmış. | Open Subtitles | جوسي راسلت صديقتين لها بعد ما سمعت كلام تيتو |
| Biri Olivia'ya öngörümde içiyor olduğumu söyleyen bir mesaj atmış. | Open Subtitles | شخص ما أرسل رسالة إلى (أوليفيا) يقول فيها أنّني كنت أعاقر الخمر في رؤيتي |
| Aynı zamanda Sera'nın kaybolduğu gece ona mesaj atmış ve sonra silmiş. | Open Subtitles | لقد راسل سيرا أيضا في ليلة إختفائها و من ثم حذف الرسائل |
| Manny şimdi mesaj atmış. Olanları söyledi mi sana? | Open Subtitles | .ماني) راسلني للتو) هل أخبرك آخر الأخبار؟ |
| Bütün gece arayıp mesaj atmış. | Open Subtitles | كان يتصل ويرسل الرسائل طوال الليل |
| Vera'ymış. Babamın inbotu. Kendisini aramam için bana mesaj atmış. | Open Subtitles | إنها (فيرا) البشر-الآلي الخاصة بأبي راسلتني لأتصل بها |
| Dışarı çıkıyorum. Amber mesaj atmış. | Open Subtitles | سوف اخرج أمبر راسلتني |
| Bana yine mesaj atmış. | Open Subtitles | لقد راسلتني للتو |
| Ernesto mesaj atmış. | Open Subtitles | انها رسالة من ارنستو |
| Mia mesaj atmış. | Open Subtitles | اوه ,رسالة من ميا |
| Dedektif Cho bana mesaj atmış. | Open Subtitles | وصلني رسالة من مفتش شو |
| Jody, Charlotte'a gece yarısı kardeşini kasaba sınırındaki eski mobilya deposuna getirmesini söyleyen bir mesaj atmış. | Open Subtitles | حصلنا على استراحة لذا جودي راسلت تشارلوت لجلب اخيها |
| Naz'ın telefonunu incelediklerini söylemişler. Ve Naz tutuklanmadan hemen önce birine mesaj atmış. | Open Subtitles | فحواها أنهم تصفَّحوا هاتف (ناز)، وإنها راسلت أحدهم قُبَيل اعتقالها. |
| Sadece beni de değil. Tyler Goldberg mesaj atmış. | Open Subtitles | ولمْ يُذهلني وحدي فقط، (تايلر غولدبيرغ) أرسل رسالة نصيّة. |
| Dalton'un telefon kayıtlarını inceledim, kaçtıktan bir dakika sonra Anna'ya mesaj atmış. | Open Subtitles | (قمت بسحب سجلات هاتف (دالتون ،و بعد دقيقة من هربه (اتضح أنه أرسل رسالة إلى (آنا |
| Monica DeJesus'a kullan at telefondan mesaj atmış. | Open Subtitles | الهاتف الذي راسل مونيكا منه محترق 310 00: 15: 13,502 |
| Hadi ama kim kime mesaj atmış önemli mi? | Open Subtitles | بحقِكم، هل هُناك فارق من راسل الآخر؟ |
| Başkomiser mesaj atmış. | Open Subtitles | آسفة القائد راسلني |
| Belki yüz tane mesaj atmış. | Open Subtitles | لقد راسلني قرابة المئة مرّة . |
| Bütün gece aramış, mesaj atmış. | Open Subtitles | فقد كان يتصل، ويرسل الرسائل |
| Dün gece mesaj atmış. Bir kaç günlüğüne izin alıp kuzey sahiline gidecekmiş. | Open Subtitles | أرسل لي رسالة نصية الليلة الماضية و قال انه سيأخذ أجازة ليذهب للساحل الشمالي |