| meslektaşlarımdan biri, neyin özel olduğunu öğrenmek için bu bölgelere ayrıntılı olarak bakmayı başardı, bakmasının bir sonucu olarak, özel bir harf dizisinin varlığını buldu, 13 baz çifti, buna bir motif diyoruz, bir sıcak nokta bölgesi için bir tür imza ya da bir sinyal. | Open Subtitles | استطاع أحد زملائي أن ينظر بتمعن ليحاول اكتشاف الشيء المميز في هذه المناطق و نتيجة لذلك وجد أن هناك تتابع معين للحروف |
| Örnek olarak, meslektaşlarımdan biri olan Robert ile konuşuyordum, kendisi bir kanserbilimci, bana şöyle dedi: "Sandrine, dediğin çok şaşırtıcı. | TED | مثلا، كنت أتحدث مع أحد زملائي و هو روبرت، و يعمل طبيب أورام، وقال لي، "ساندرين، هذا أمر محيّر. |
| Tam çocuğun doktorları acaba hangi metabolik panel ya da kan testlerini yapsak diye şekilden şekle girerken, meslektaşlarımdan biri, sesli bir şekilde sordu: ''Aç olabileceği aklınıza hiç geliyor mu?'' | TED | بينما الأطباء يتساءلون أي اللوحات الأيضية وأي فحص دم يجرون للمريض، أحد زملائي سأل بصوت عالي هل تعتقد بأنه ربما يكون جائعاً؟ |
| meslektaşlarımdan biri Peter Russo'yu araştırıyor. | Open Subtitles | "أحد زملائي يبحث بخصوص "بيتر روسو |
| (Gülüşmeler) Mesleğe ilk başladığımda, kıdemli meslektaşlarımdan biri, gururla, istatistikçilerin rakamları seven ama muhasebeci olabilecek kişilik özelliklerine sahip olmadıklarını söylemişti. | TED | (ضحك) حدثني أحد زملائي القدماء في المهنة، بأنه عندما كنت مبتدئاً في المهنة، لكن بفخر، بأن مختصي الاحصاء هم أشخاص أحبوا الأرقام لكن لم يملكوا المهارات الشخصية اللازمة ليصبحوا محاسبين. |