| Onlara gerçekleri göstereceğiz Ki, bu gerçeklerde, 10 miligramlık ağrı kesici yazdınız 80 miligram değil. | Open Subtitles | وأنت وصفت العشرة مليجرام المسكنات, ولكن ليس الثمانيين مليجرام. |
| Dr. Wesley Ben'e 10 miligramlık ilaç yazmış. | Open Subtitles | الدكتور ويزلي كتب وصفة بعشرة مليجرام من الأقراص لـ بن. |
| Belki de bir hata sonucu 80 miligramlık ilaçları verdiler. | Open Subtitles | الآن كل مانعرفه أنهم أعطوه 80 مليجرام من الأقراص عن طريق الخطأ. |
| Bir miligramlık epinephrine. CPR'ı başlatın hemen. | Open Subtitles | واحد مليغرام من الأدرينالين إبدئي بإنعاش القلب الرئوي الآن |
| Üstünde 6 tane 10 miligramlık hap yazıyor. | Open Subtitles | الجرعة هي 6 إلى 10 مليغرام |
| Hayır, 25 miligramlık efedrin tabletleri. | Open Subtitles | لا، أقراص الإيفيدرين تركيز 25 ملجم |
| Bayan Newlander'a Meloxicam ver. Sekiz miligramlık tablet. | Open Subtitles | أريدكِ أن تعطي للسيدة (نيولاندر) بعض الـ(ميلوكسيكام)، أنبوب 8 ملجم. |
| Ve psikiyatri doktorunun boğazına tıkmak istediği... ilaçları bakıcıları vermeye her gelişinde... tabletleri dilinin altına saklıyor ve... doktorunun şart olarak gördüğü 75 miligramlık... kuvvetli ilaçların koca bir koleksiyonunu yapıyor. | Open Subtitles | لذا فى كل مرة تأتى فيها الممرضة مع ال75 مليجرام من ادويتك القوية وتحشرهم فى حلقها انها تخفى الاقراص اسفل لسانها وتحتفظ بهم يوم بعد اخر |
| 4 tane 10 miligramlık Oksikodon. | Open Subtitles | أربعة عشر مليجرام من الكسيكودوني |
| Bu arada, her ne kadar eczane Ben'in ilacını barkodlamamış olsa da aynı zamanda da stoklarında 80 miligramlık Oksikodon yokmuş o gün. | Open Subtitles | ربما لم تصرف دواء بن ! وأيضاً لم يكن لديهم 80 مليجرام من الكيسكودوني في ذلك اليوم ! |
| - 150 miligramlık Doxipin almış. | Open Subtitles | دياكسوبين " 150 مليغرام " |