| Ve aynı zamanda, bu problemi çözebilmek için her aile için yılda, 1/4 milyon pound harcama yapmak gerektiğini ve hiçbir şeyin değişmediğini söylüyorlardı. | TED | كما صرّحوا بأن التعامل مع هذه المشكلة وإدارتها يُكلّف ربع مليون جنيه لكلّ أسرة سنويّا ومع ذلك لم يتغير شيء. |
| Çeyrek milyon pound, ve birlikte çarpan iki yürek. | Open Subtitles | بوجود ربع مليون جنيه استرليني و قلبان يخفقان بالحب |
| Yarım milyon pound için kıçıma ağrı alırdım. | Open Subtitles | أستطيع أن أتحمل الألم من أجل نصف مليون جنيه |
| Daha fazla vakit kaybetmeyecegim, yarim milyon pound'la ise giriyorum. | Open Subtitles | فلن أضيع المزيد من الوقت سأشارك بمبلغ نصف مليون باوند |
| Bu mülk iki yıl önce bir milyon pound ediyordu. | Open Subtitles | قبل سنتين، كان سعر هذا العقار مليون باوند |
| Niçin biri ölüp, bana da yarım milyon pound bırakmıyor? | Open Subtitles | لماذا لايموت احدا ويترك لى نصف مليون جنيه ؟ |
| Bin yıllık bir şey bu ve 18 milyon pound değerinde. | Open Subtitles | إن عمره أكثر من ألف عام، وقيمته 184 مليون جنيه |
| 2 milyon pound değerinde olduğuna katılacağına eminim. | Open Subtitles | أنا متأكد أنك ستوافق أنها صفقة تساوي 2 مليون جنيه |
| Öte yandan, 1.8 milyon pound'unuz karşılığında aldığınız inanılmaz bir şey var. | Open Subtitles | ومع هذا، يُمكنك أن تحصل على شئ مذهل مقابل 1.8 مليون جنيه إسترليني |
| Bu 32 milyon pound maliyetinde bir öncül bir akademi, yakın zamanda İngiltere'de kuruldu ve İngiltere'nin en iyi mimarlarından biri tasarladı. | TED | هذا مثال على ذلك. هذه مدرسة حكومية رائدة بميزانية 32 مليون جنيه تم بناؤها مؤخرا في المملكة المتحدة. وهي مصممة من طرف أحد أكبر المعماريين في بريطانيا. |
| Bazı araştırmalara göre bu, İngiltere büyüklüğünde bir ülkede ekonomik faaliyetin bir günü 100 milyon pound değerindedir. | TED | وتشير بعض البحوث الأولية لاحتمالية أن تنتج حوالي 100 مليون جنيه باليوم كأنشطة اقتصادية جديدة في بلد بحجم المملكة المتحدة. |
| Çünkü, devlet Ella gibi bir aile için yılda, 1/4 milyon pound harcama yapmak gerektiğini söylüyordu, bu da demek oluyor ki, bu sistemin yılda 1/4 milyon pound harcama yapmasıdır. | TED | لأنه عندما نصرّح الحكومة بأن عائلة مثل عائلة إيلّا تُكلّف ربع مليون جنيه سنويّا لإدارتها، ما يعنيه هذا حقّا بأن هذا النظام يُكلّف ربع مليون جنيه سنويّا. |
| Her şeyi hesaba katarsak sanırım, 1 milyon pound eder. | Open Subtitles | - حين يستقر كل شئ ، أعتقد أنه سيقارب مليون جنيه استرلينى |
| Onlar için çeyrek milyon pound ödemeye niyetim yok. | Open Subtitles | لن أقوم بدفع ربع مليون جنيه من أجلهم |
| Bana borçları var yarım milyon pound.. | Open Subtitles | انهم مدينون لى بنصف مليون جنيه |
| Yarım milyon pound | Open Subtitles | أن نصف مليون جنيه قليل لكن ياسيدات |
| Şimdi ortaya çıktı, 30 milyon pound değerinde. | Open Subtitles | ظهرت الآن تساوي ثلاثين مليون جنيه |
| Birkaç yıl önce sigortaya bir iddiadan dolayı tazminat talebi için bir milyon pound ödedim. | Open Subtitles | فقد دفعوا لي تعويضا بقيمة مليون باوند قبل سنوات |
| Nevison'u öğleye doğru telefondan arayıp 1 milyon pound nakit para istemişler. | Open Subtitles | واتصلوا به من هاتفها في هذا الصباح الباكر,وفي منتصف الصباح يقولون بأنهم يريدون مليون باوند نقدا |
| Bir milyon pound değerinde. | Open Subtitles | بما يساوي مليون باوند |
| Çarın, İngiltere Merkez Bankası'nda bulunan... 10 milyon pound değerindeki mirasından bahsediyorum! | Open Subtitles | ميراث يقدر بـ 10 ملايين جنيه استرليني تركها القيصر في بنك إنجلترا |
| Yani bir kişisel bilgisayar için birkaç milyon pound özel jet almak ile aynı hesaba geliyordu. Çok da pratik sayılmazdı. | TED | إذن فيما يتعلق للحاسوب الشخصي، عدة ملايين من الجنيهات كانت تكفي لشراء طائرة نفاثة خاصة؛ في الحقيقة لم يكن ذلك عمليا. |