| Ekipler tek tek hepsini söküyor ama 19 farklı şehirde bunlardan milyonlarcası var. | Open Subtitles | لدينا فريق كامل لإنتزاعهم, ولكننا نتحدث عن الملايين منهم في 19 مدينة مختلفة. |
| Yakında bu tip testlerden milyonlarcası ortaya çıkacak. | TED | وقريبا ستكون لدينا الملايين من التجارب المتاحة. |
| milyonlarcası şaşıracak ya da korkacak, milyonlarcası gülecek ve milyonlarcası ağlayacak. | TED | الملايين سيشعرون بالرعب أو الخوف الملايين سوف يضحكون و الملايين سوف يبكون |
| Arkandaki o haydutlar ve insanları, milyonlarcası! | Open Subtitles | إن وراءه ووراء قومه يقف المخربون ملايين منهم |
| Bunların milyonlarcası gittikçe birbirine yaklaşır, ve daha sonra kaynaşırlar. | Open Subtitles | سميتزجان سويا وستكون هناك ملايين الجزئيات داخل القطب السالب وتقترب الجزيئات اكثر فأكثر حتى يحدث ذلك الاندماج |
| maruz bırakılıyor ve tüm sıtma dünyasına dağıtılıyor, milyonlarcası. | TED | وُزّعت هذه الناموسيات عبر المجتمعات المصابة بالملايين |
| Yoksa milyonlarcası daha hayatını kaybedecek. | TED | ما عدا ذلك، الكثير من الملايين سوف يموتون. |
| Sizi selamlamak için dışarıda bekleyen milyonlarcası n'olacak? | Open Subtitles | لكن ماذا عن الملايين الذين ينتظروا ليرحبوا بك بالخارج ؟ |
| milyonlarcası onun tek dünyasına, tek dinine inanacak. | Open Subtitles | الملايين سيؤمنون به بمجرد كلمه واحده منه |
| Macaristan'da kalan milyonlarcası ise mahkumlardı. | Open Subtitles | أمّا الملايين الذين بقوا في هنغاريا فكانوا سجناء |
| Naziler'in yerlerinden ettiği milyonlarcası, evlerine dönme uğraşındaydı. | Open Subtitles | الملايين من المواطنين الذين هُجّروا على يد النازيين كانوا يعانون في أوطانهم |
| Gerçekten milyonlarcası vardır denizin dibinde yürürler çöküntüdeki yenilebilir tanecikleri süpürürler. | Open Subtitles | هنالك الملايين منهم تزحف عبر قاع البحر ..تشفط أي جسيمات صالحة للأكل |
| Tam tersine, milyonlarcası öldürüldü ya da kendilerini öldürdü. | Open Subtitles | بالعكس ، الملايين قتلت أو يقتل بعضهم البعض |
| Bak, yakında, bir anomali açılacak ve bu yaratıklardan binlercesi, belki milyonlarcası, oradan boşalacak. | Open Subtitles | يوما ما ستظهر هذه الهالات ومئات من المخلوقات وربما الملايين ستعبر منها |
| Her yıl milyonlarcası Afrika kıyılarında tehlikeli bir kış yolculuğuna çıkıyor. | Open Subtitles | كلّ عام، يُحمل الملايين منهم أعلى الساحل الأفريقي في رحلة شتوية ماسّة |
| milyonlarcası savaşta kayıp ilan edildiler. | Open Subtitles | المرسلة لبعض من ملايين المفقودين في الحرب |
| 50000 kişi stadyumda hazır ve milyonlarcası da televizyonlarının başında yeryüzünün en büyük spor olayını bekliyorlar.. | Open Subtitles | اكثر من 50.000 متفرج حاضر بالفعل و ملايين المتابعين من انحاء العالم في الحدث الرياضي الاهم على وجه المعمورة |
| Bunların milyonlarcası gittikçe birbirine yaklaşır, ve daha sonra kaynaşırlar. | Open Subtitles | سميتزجان سويا وستكون هناك ملايين الجزئيات داخل القطب السالب وتقترب الجزيئات اكثر فأكثر حتى يحدث ذلك الاندماج |
| Bir zamanlar milyonlarcası Avrupa'ya dek yayılıyordu. | Open Subtitles | ملايين منهم هاجرة مرّة طول الطّريق إلى أوروبا. |
| Sanki milyonlarcası varmış gibi, öyle söyleme. | Open Subtitles | تقول ذلك وكأن لديك ملايين الفتيات لتضاجعهن |
| Ve onlarla rekabet edecek bir rakip bulunmadığı için, milyonlarcası bir arada bulunabilir. | Open Subtitles | ونظرا لأنهم ليس لديهم أيَّ منافسين، فهم يحتشدون بالملايين. |
| milyonlarcası her yıl kayalık alanlarında yuva kurmak için Talan'a döner. | Open Subtitles | يعود مليون منهم كل عام لجزيرة (تالان) ليعششوا في حقولها الصخرية |