| Sence saçlarını yaptırmak için Mobile'e mi gidelim yoksa burada mı yaptıralım? | Open Subtitles | هل تعتقد ان علينا الذهاب إلى موبيل لعمل شعرها أَو نكون محليين؟ أَعْني، موبيل |
| BlueBell balığı akıntıya karşı yüzmeye karar verip Mobile'e gelmiş. | Open Subtitles | يبدو أن سمكة بلوبيل قد قررت الخروج مِنْ الماءِ والسِباحَة ضدّ التّيار إلى موبيل |
| Mahremiyet istiyorsa Mobile'e de gidebilir. | Open Subtitles | أَو يمكنها الذهاب إلى موبيل إذا أرادت الوصفة |
| CT tarama için seni Mobile'e götürmesini Addy'e söyleyeceğim. | Open Subtitles | سأدع ادي تأخذك إلى موبيل لعمل أشعة مقطعية |
| Yani Bay Wallen, Mobile'e yapılan bir seyahat BlueBell'deki Fancie'de mola vermeden tam olmaz. | Open Subtitles | المقصد هو سيد والين بأن أية رحلة إلى موبيل لن تكتما بدون أن تتوقف في |
| Mobile'e ilk gidişimi düşünüyorum da. | Open Subtitles | كنت أفكر في أول مرة ذهبت فيها إلى موبيل |
| Mobile'e gidip nedimemin kıyafet kumaşlarını bırakacağım. | Open Subtitles | سأقُود إلى موبيل لإخْتيار الأقمشة |
| Çünkü hiç Mobile'e gitmedik. | Open Subtitles | ذلك لأننا لم نذهب إلى موبيل أبداً |
| Üzgünüm, bu işi istediğini biliyordum, ama "Mobile'e gitmeyelim." diye dua ediyordum. | Open Subtitles | أنا آسفه، حبيبي، وأنا أعلم أنك مهتم للقيام بهذه الوظيفة ولكني كنت أدعو ألآ نذهب إلى "موبيل" |
| - Çok rahatladım! Mobile'e gidip nedimemin kıyafet kumaşlarını bırakacağım. | Open Subtitles | سأقود إلى موبيل لأخذ |
| Buradan Mobile'e ulaşıp, Lowry gelmeden önce gidebilirler. | Open Subtitles | ولكنهم يمكنهم الذهاب إلى (موبيل) من هنا (ويمكنهم الخروج من هنا قبل ظهور (لاوري |
| O tepeden inip Mobile'e yürüdüm. | Open Subtitles | نهضت من جانب هذا الجدول (وذهبت إلى (موبيل |
| Mobile'e kadar yürüdüm... sonra bu tarafa doğru gelen birilerinden yardım istedim. | Open Subtitles | (سرت كل هذه المسافة إلى (موبيل وركبت مع بعض الأشخاص الذين كانوا يسيرون في نفس الطريق. |