"mor bir" - Traduction Turc en Arabe

    • أرجواني
        
    • بنفسجية
        
    Üstünde mor bir resim var ve ipi de pembe. -Evet. Open Subtitles الحقيبة بيضاء و بها لون أرجواني ، وكتابة وردية
    Biliyor musun Wisconsin'de bir kıza kocaman mor bir gergedan kazansan anında kucağında! Open Subtitles أنت تعلم ، في ويسكنسن إن تمكنت أن تفوز لفتاة بــ وحيد قرن أرجواني كبير تمارس معك الجنس
    2,75 uzunluğunda, platin mercan içinde düzeltilmiş, mor bir suyosunu kemeri. Open Subtitles قوس أرجواني مِن الأعشاب البحرية طول 9 أقدام مزين بمرجان مِن البلاتين
    Aslında var.Bu gizemli şahısın kukuletasında mor bir boya vardı. Open Subtitles بل نعرف. الشخصية الغامضة كانت على عباءتها طلاء أرجواني
    mor bir şapkanız var, değil mi? Open Subtitles أنتِ تمتلكين قُبعة بنفسجية , أليس كذلك ؟
    En son ne zaman yabancı bir kadın önünüzde soyundu ve sırtındaki kocaman mor bir lekeyi gösterip "O şey ne öyle?" diye sordu? Open Subtitles متى كانت آخر مرة رأيت فيها شخص غريب عنك تماماً, يقف عارياً أمامك ويشير إلى لطخة بنفسجية على ظهره ويسألك
    Bana mor bir asa verdi ve sokmamı istedi şeyime... Open Subtitles لقد أعطاني شيء أرجواني .. وأجبرني على وضعه في
    Duvarı açtığı zaman ellerinden mor bir ışık çıktı. Open Subtitles كان يديها تتوهج أرجواني عندما فتحت الجدار
    Duvarı açtığı zaman ellerinden mor bir ışık çıktı. Open Subtitles كان يديها تتوهج أرجواني عندما فتحت الجدار
    Bu noktada, koyu mor bir renk alır. Open Subtitles بتلك النقطة يكون دمكم أرجواني داكن
    - Üstünde mor bir gömlek ve pardösü var. Open Subtitles سائق الأجرة كان يرتدي قميص أرجواني -ومعطف تان.
    Bunun mor bir elbisesi vardı. Open Subtitles كانت ترتدي ثوبا أرجواني
    Ve saçında da mor bir kurdela. Open Subtitles و تضع شريط أرجواني في شعرها
    mor bir vizon Deloris. Open Subtitles انه جلد منك أرجواني,ديلوريس.
    Kot pantalonu ve mor bir parkası vardı. Open Subtitles لابسة بنطلون و معطف أرجواني
    Güzel, mor bir ambalajları vardı. Open Subtitles ولها غلاف أرجواني وفضّي رائع
    Ben, Hal Jordan bataklıkta ölen mor bir uzaylıdan aldığım bu fenere sadık kalacağıma dair yemin ederim. Open Subtitles أنا (هال جوردن). أعهد بالقسم الجليل، إلى وعد الولاء تجاه "فانوس". والذي أخذته من فضائي أرجواني محتضر..
    Ben, Hal Jordan bataklıkta ölen mor bir uzaylıdan aldığım bu fenere sadık kalacağıma dair yemin ederim. Open Subtitles أنا (هال جوردن). أعهد بالقسم الجليل، إلى وعد الولاء تجاه "فانوس". والذي أخذته من فضائي أرجواني محتضر..
    Arka koltuğunda iki zebra bulunan mor bir kamyon arıyoruz. Open Subtitles لذا فإننا نبحث عن عربة بنفسجية مع حمارتي وحش حاملتين في الخلف هؤلاء الرجال يدرون بحق
    mor bir kanepe vardı. Her şey mordu. Open Subtitles كانت هناك أريكة بنفسجية, بنفسجية بالكامل

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus