| Ufak kesik ve morlukları var. | Open Subtitles | تعاني من بعض الكدمات والجروح الخفيفة لكنني لازلت أريد أن يراها طبيب حملها لايحتاج أي مشاكل أخرى |
| Dayak yemiş ve morlukları olan bir garsonla kimsenin ilgilenmediğini ifade etti. | Open Subtitles | الكثير من الدفعات الخاسرة التي لا يريدها أحد مغازلة مع نادلة لديها الكثير من الكدمات على وجهها |
| morlukları kendiniz de yapmış olabilirsiniz. | Open Subtitles | الكدمات يمكن أن تكون بسهوله من إحداثك أنتِ |
| - Babam onu güzel yumrukladı. - Bunu kanıtlayacak morlukları vardı. | Open Subtitles | أبى تمكن منه جيدا ان لديه الكدمات لاثبات هذا |
| Göğsündeki bastırma morlukları ona kalp masajı yapmaya çalıştığını gösteriyor. | Open Subtitles | وكدمات الانضغاط على صدرها توحي أنه كان يحاول أداء الإنعاش القلبي الرئوي، يا "جيثرو". |
| Morgtaki soğuk hava deriyi sıkılaştırı, bu da morlukları ortaya çıkartmıştır. | Open Subtitles | الهواء البارد فى المشرحة يشد الجلد ومن ثم تظهر الكدمات |
| Sende bıraktığı morlukları gördüm, Beth'e nasıl baktığını da biliyorsun. | Open Subtitles | لقد رأيت الكدمات التي تسبب فيها على جسمك و أنا أعرف أنك تعرفين كيف ينظر هو إلى بيث |
| Kıyafetlerini çıkardım ve dayaktan olan morlukları gördüm. | Open Subtitles | لقد خلعتُ ثيابها و رأيتُ أثر الكدمات من الضرب. |
| Acil yardım çalışanları müvekkilimin vücudunda morlukları belgelendirdi. | Open Subtitles | الكدمات الموجودة على جسد موكلتي كـلها موثقة |
| Hayır! Sırtımda dün geceki kulüpten kalma morlukları gördün mü? | Open Subtitles | هل رأيتِ الكدمات التي على ظهري من ليلة أمس؟ |
| Diana boynumdaki morlukları gördü ve bana kimin yaptığını sordu. | Open Subtitles | رأى ديانا الكدمات على رقبتي، وطلبت مني اذا كنت قد فعلت ذلك. |
| - Atıyorsun dostum. - morlukları gördük. | Open Subtitles | واصل الصيد يا رجل لقد رأينا الكدمات |
| Gitomer'un göğsündeki morlukları, o kendine yapmıştı. | Open Subtitles | الكدمات التي بجيتمور هو من فعله شخصيا |
| Cesetteki morlukları bile görmemiş. | Open Subtitles | لم يلحظ أيضاً الكدمات التي على الجثة |
| morlukları saklamak için elimden geleni yapardım. | Open Subtitles | حاولت أفضل ما لدي لتغطية الكدمات |
| Bu morlukları boşanma varsay. | Open Subtitles | النظر في هذه الكدمات على الطلاق. |
| En azından bazı morlukları. | Open Subtitles | إنه يفسر بعضاً من هذا الكدمات. |
| Şimdi, morlukların asıl sorun olduğunu düşündüğümüzü ve morlukları tedavi etmek üzere muazzam bir tıbbi düzen ve protokol geliştirdiğimizi hayal edin: gizleyici kremler, ağrı kesiciler, ve saire; fakat tüm bu sırada insanların halen bacaklarını sehpalara vurduğu gerçeğinin göz ardı edildiğini hatırlayın. | TED | الآن، تخيلوا معي لو أنّا كنا نعتقد أن الكدمات هي المشكلة، ونتيجة لذلك قمنا بتوظيف جهود طبية ضخمة لمعالجة الكدمات: الكريمات الواقية ، مسكنات الألم ، وغيرها. متجاهلين حقيقة أن الناس ما زالوا يصطدمون بالطاولات من غير قصد. |
| Albert beni dövdü. Bunu bildiğini biliyorum. morlukları gördün. | Open Subtitles | ألبرت) ضربني، أعرف بأنك تعرف ذلك) لقد رأيت الكدمات |
| Kesikleri, morlukları varmış. Şoktaymış ama yaşıyormuş. | Open Subtitles | ...مصاب بجروح وكدمات في حالة صدمة، لكنه على قيد الحياة |
| Ayrıca ölü morlukları da böyle diyor. | Open Subtitles | وكدمات تؤكد ذلك أيضا. |