| Ama belki de sadece zavallı Noel ağacının ağaç tutucudan kurtulup dışarı çıkması ve New York'a gidip NYADA için seçmelerine katılarak hayallerini takip etmesi için motivasyondur. | Open Subtitles | لكن ربما يكون حافز لتلك الشجرة المسكينة التي تحتاج. الخروج وتحقيق أحلامها |
| Belki de tek ihtiyacın motivasyondur. | Open Subtitles | ربما تحتاج إلى حافز. |
| Sadie haklıydı. Öfke iyi bir motivasyondur. | Open Subtitles | (سيدي) كانت محقة الغضب كان حافز كبير |
| Mutluluk, büyük bir motivasyondur ve biz mutlu olmak için gayret ederiz. | TED | والسعادة محفز عظيم: إننا نكافح بكل ما بوسعنا من أجل السعادة. |
| Belki ihtiyacın olan küçük bir motivasyondur, Eppes. Bekle. Bak. | Open Subtitles | . لعل ما تحتاجه يا إيبس هو محفز صغير |
| Statü gerçekten iyi bir motivasyondur. | TED | المرتبة هي محفز جيد |
| Evet, ama aşağılama oldukça iyi bir motivasyondur. | Open Subtitles | أجل، لكن الإذلال محفز عظيم. |