| Eğer bu muhabbete devam edeceksek, biraz kahveye ihtiyacım olacak. | Open Subtitles | أنا بحاجة لبعض القهوة إذا كنا سنستمر بهذه المحادثة |
| Bu muhabbete bile ayak uyduramıyormuşsun gibime geliyor. | Open Subtitles | لستُ واثقةً من استطاعتك مواصلة هذه المحادثة. |
| Bu muhabbete devam etmek için biraz daha biraya ihtiyacım var. | Open Subtitles | يمكننى اخبارك اننى احتاج المزيد من البيرة لأستكمال هذة المحادثة |
| Her zaman boş muhabbete meyilin var. | Open Subtitles | هل كان لديك دائما لديهم ميل للدردشة الخمول. |
| Harry muhabbete gir ama alaycı ol. Tamam mı? Sert ol. | Open Subtitles | هارى ابدأ بمحادثة و حاول ان تبدأ بشكل ساخر قليلا |
| Neden böyle şeylerle muhabbete limon sıkıyorsun? | Open Subtitles | لماذا تأتي دائماً و تقتل أحاسيسنا بتلك الأشياء؟ |
| muhabbete hız katacak güzel ve içten bir mesaj yazmamız gerek sadece. | Open Subtitles | علينا فقط كتابة نص جميل، نص عميق جداً التي من شأنها أن تبدأ المحادثة |
| Tamam da öte yandan bu muhabbete girmek istemiyorum ki ben. | Open Subtitles | ولا بأس بهذا ولكن في الجانب الآخر لا أريد اخوض هذه المحادثة, اتعلمين؟ |
| Bu muhabbete yüzyüze devam etmek ister miydin? | Open Subtitles | هل ربما تستمر أريد هذه المحادثة في الشخص؟ |
| muhabbete katılmaktan çekinme. | Open Subtitles | هم؟ لا تترددي في الانضمام إلى المحادثة |
| O yüzden bari bizi de muhabbete dahil edin. | Open Subtitles | إذا ربما تدخلوننا في هذه المحادثة |
| Döndüğümde, Andrew ve Gary'i şu koltuk döşemecisi hakkında derin bir muhabbete dalmış buldum. | Open Subtitles | لأساعد بشئ , و حين أعود آندرو) و (غاري) مندمجان بتلك المحادثة العميقة) عن .. |
| Bu saçma muhabbete bir son verip ayakkabılarımı çıkartıp büyük bir kadehte şarap içmek istiyorum sadece. | Open Subtitles | -أنا الرجل الذي يُريد إنهاء هذه ... المحادثة السخيفة ثم أخلع حذائي... ثم أتناول كأساً كبيراً جداً من الـ"واين" |
| O muhabbete girmiyorum. | Open Subtitles | لست مستعداً لإجراء هذه المحادثة! |
| O muhabbete giriyor, bunu yapabiliyor. Üzgün değil. | Open Subtitles | انه يخوض في تلك المحادثة |
| Uzun zaman oldu. muhabbete vakit yok. | Open Subtitles | -لا وقت للدردشة . |
| Belki de oraya gidip tuhaf bir muhabbete girişmeli ve neler olduğunu çözmeye çalışmalıyım. | Open Subtitles | ربما علي الذهاب له و القيام بمحادثة غريبة معه و محاولة معرفة ماذا حدث بحق الجحيم |
| Ne oldu? Bu konuda büyük bir muhabbete girmek mi istiyorsun? | Open Subtitles | ماذا، أتريد أن تحظي معي بمحادثة كاملة عن هذا؟ |
| Neden böyle şeylerle muhabbete limon sıkıyorsun? | Open Subtitles | لماذا تأتي دائماً و تقتل أحاسيسنا بتلك الأشياء؟ |