| En kötü kısmı da Nöbetçiler onu bulduğunda o da parçalara ayrılmış. | Open Subtitles | أسوأ جزء منه، عندما وجدت الحراس له كان مقطعة إلى قطع، أيضا. |
| Bazen kasıtlı olarak yerde oturuyorlardı ve Nöbetçiler gelir, onları başlarından vururlardı. | Open Subtitles | بعض الاحيان تعمد اليهود المكوث على الارض ليأتي الحراس ويطلقوا عليهم النار في رؤسهم |
| Sonra bazı Nöbetçiler sopalarını kullanarak ileriye akın etti ve daha fazla insan yaralandı. | Open Subtitles | فتقدم بعض الحراس بهراواتهم وسالت دماء الكثير |
| Rolls-Royce, Oxford, kremli Nöbetçiler. | Open Subtitles | جدآ. رولزرويس,كما تعرفين اكسفورد,حراس الكولدكريم |
| Denizci Nöbetçiler seni her zaman selamlayacak. | Open Subtitles | حراس البحرية سيحيونك فى كل الأوقات لا .. |
| Hizmetkârların merdivenini kullan yoksa Nöbetçiler seni aşağı atar. | Open Subtitles | استخدمي سلالمَ الخدم، و إلّا رماكِ الحرّاس من فوق الجدران. |
| Nöbetçiler! Bu vahşi hayvanı kafesine götürün. | Open Subtitles | أيها الحرس ، أعيدوا هذه البهيمة إلى المجمع |
| Nöbetçiler, biraz önce pazarda birini yakaladılar, senin emrinle. | Open Subtitles | الحراس قبضوا على ولد فى السوق بناءا على أوامرك |
| Ortada duruyorduk. Dikenli tel vardı, biz Nöbetçiler vardık. Batı Berlinliler, Doğu Berlinliler. | Open Subtitles | كنا نقف هناك في الوسط، حيث الأسلاك الشائكة نحن الحراس ومواطني برلين الشرقية والغربية |
| Ekim ayında bir Amerikan diplomat Doğu Berlin'de tiyatroyu ziyarete giderken Doğu Alman Nöbetçiler tarafından durduruldu. | Open Subtitles | في أكتوبر تم توقيف دبلوماسي أمريكي بواسطة الحراس الألمانيين الشرقيين بينما كان يعبر ذاهبًا للمسرح في برلين الشرقية |
| Eğer Nöbetçiler senin kim olduğunu anlarlarsa, kontrol edemem. | Open Subtitles | إذا تعرف الحراس عليك لا أملك سيطرةً على ذلك |
| Nöbetçiler durumu fark ettiklerinde, solucan üstünlüğünü kaybeder. | Open Subtitles | حالما يتنبه الحراس للخطر تفقد الدودة عنصر المفاجأة |
| Bunları hayatınız pahasına koruyun. Burada bu sigarlar paradan daha etkili -- özellikle de Nöbetçiler üzerinde. | Open Subtitles | احرسها جيدا, فالسعر مضاعف هنا و بالذات مع الحراس |
| Orayı bir süre gözetledik. Nöbetçiler her gün 15:30'da futbol oynuyor. | Open Subtitles | كنا نراقب المكان الحراس يلعبون كرة القدم كل يوم عند الساعة 3: |
| Nöbetçiler, şunu zavallıların yeni planlar yaptığı yere götürün. | Open Subtitles | حراس اذهبوا به الي حيث الخاسرون,هو يعرف الطريق |
| Sessiz olun çünkü kapıda silahlı Nöbetçiler var. | Open Subtitles | بسرعة، لأن لديهم حراس مسلحين عند هذا الباب |
| Bütün pencereler kilitli ve tüm kapılarda Nöbetçiler var. | Open Subtitles | هناك أقفال على كل من النوافذ، حراس على جميع الأبواب. |
| Yani, kraterin her tarafını kaplayan bu silahlı Nöbetçiler varken erkeklerin nüfusu gençleştirmek adına başka bir yerden kratere gelebilmeleri çok zor. | Open Subtitles | و بتواجد هؤلاء الحرّاس المسلّحين في أرجاء الفوّهة يصعب على ذكور الأسود القدوم إليها من أماكن أخرى لإحياء هذه الجمهرة |
| Nöbetçiler her 15 dakikada bir geçecekler. | Open Subtitles | الحرّاس... سَيَمْرُّ بجانب كُلّ 15 دقيقة |
| Her neyse. Açıklayamadan Nöbetçiler geldi. | Open Subtitles | على أية حال, ظهر الحرس قبل أن نفعل شيئاً |
| Bazı cevaplar alana kadar etrafa Nöbetçiler yerleştirilsin istiyorum. | Open Subtitles | أريد حرّاس على مدار الساعة حتى نحصل على بعض الإجابات |
| İşçilerden oluşan gruplar, silahlı Nöbetçiler eşliğinde merkez boyunca dikenli teller dikmeye başladılar. | Open Subtitles | بدأت فرق من العمال تحت حراسة مسلحة بإقامة حاجز من الأسلاك الشائكة ابتداءً من المنتصف |
| Nöbetçiler var. SS Muhafızları. | Open Subtitles | يوجد حرس ح.س (حراسة السرب) هناك لكنهم لا يعرفونني |
| Kaçışın önünde iki engel var; Dikenli teller ve Nöbetçiler. | Open Subtitles | : هناك عقبتان للهروب الأسلاك الشائكة والحراس |
| Nöbetçiler çıkıyor. | Open Subtitles | وردية الليل تخرج |
| - İmdat, Nöbetçiler! | Open Subtitles | انقذونى .. ياحراس.. |
| Nöbetçiler! Tamamen aklını kaçırmış! | Open Subtitles | ياحرس لقد أصبح مجنون كلياً |