| Sicilini temiz tutmak için nakil talebinde bulunmazsan, bunu ben isteyeceğim. | Open Subtitles | لو أنك لم تطلب النقل كي تبقي سجلك نظيفاً.فأنا سوف أطلبه |
| Elbette, dosya için nakil emrinin bir kopyasını alabilirsin, Danny. | Open Subtitles | بالطبع يمكنك أخذ نسخة من أمر النقل من أجل الملف |
| Bu ölü ağırlıktan kurtulmak ve oyun alanına bir nakil ışını yakalamak istiyorum. | Open Subtitles | أريد أن أتخلص من هذا الوزن المميت واللحاق بشعاع نقل إلى ساحة اللعب |
| nakil işleminin oldukça kolay olduğunu fark ettim. | TED | وأكتشفتُ أن مقدمة الزرع هي عملية بسيطة إلى حدٍ ما. |
| Ben de nakil bekleyen yapay akciğerli çocuğu kontrol edeceğim. | Open Subtitles | وأيضا, أنا سأتفقد الطفل صاحب الرئة الصناعية الذي ينتظر الزراعة. |
| Bir nakil olmak zorunda değil ya da onun gibi bir şey, fakat... | Open Subtitles | ليس من الضروري أن تكون عملية زراعة عضو أو شيء من هذا القبيل |
| Kalp nakil hastasının durumu hakkında bir şey biliyor musunuz acaba? | Open Subtitles | كنت أتسائل إن كنت على علم بحالة عملية زرع القلب للمريض؟ |
| Yaptığı nakil sadece kız kardeşiyle aynı kan grubu oldukları için işe yaramıştı, ki bu durumun yakın akrabalar arasında bile garantisi yoktur. | TED | فقد نجح نقله للدّم فقط لأنّه هو وشقيقته يحملون فصيلة الدم نفسها بالمصادفة؛ وهو أمر غيرِ مضمون، حتى في أقرب الأقرباء. |
| Saha birliği, nakil timinden; komuta ekibiyse ikisinden de ayrı olur. | Open Subtitles | وحدات الميدان منفصلة عن وحدات النقل مع وحدة تحكم منفصلة عنهما |
| Polis müdürünün veri tabanına girmiş ve nakil rotasını değiştirmiş. | Open Subtitles | لقد أخترق قاعدة بيانات المارشلات و غير مسار عملية النقل |
| Nöbetçi doktora haber verin. nakil iznini tanzim etsin. | Open Subtitles | أطلب من الطبيب المسئول أن ينفذ إجراءا ت النقل |
| Onbaşı uçuş sahasına kadar görevlilerle size eşlik edecek ayrıca da istediğin bütün nakil emirlerini alabilirsin. | Open Subtitles | سيرافقكم العريف بنفسه في طريقكم للميناء الجوي و يمكنك أخذ كل أوامر النقل التي تحتاجها |
| Bu ölü ağırlıktan kurtulmak ve oyun alanına bir nakil ışını yakalamak istiyorum. | Open Subtitles | أريد أن أتخلص من هذا الوزن المميت واللحاق بشعاع نقل إلى ساحة اللعب |
| nakil topluluğu aktif olarak organ bağışı kampanyaları yaptı. | TED | إن المجتمع المساند لنقل و زارعة الأعضاء قام بإعداد حملات عن نقل الأعضاء. |
| Başarılı bir nakil bulana kadar 10 yılını diyalizde geçirdi. | TED | قضت 10 أعوام معتمدة على غسيل الكلى تنتظر عملية نقل ناجحة. |
| Sigara içtiği fark ederlerse, seni nakil listesinden çıkartırlar. | Open Subtitles | تعرف إذا اكتشفوا أنك تدخّن، سيلغونك من قائمة الزرع |
| nakil listesinde ilk sıraya yükselir ve ona yeni bir kalp takılır. | Open Subtitles | سينتقل اسمه الى أعلى لائحة الزرع وسينال قلباً جديداً |
| Ameliyathanede nakil için hazırlanmış olan bekar bir anneyi mi cezalandıracaksın? | Open Subtitles | إذاً ستعاقب أم وحيدة في غرفة العمليات مجهزة وتنتظر الزراعة ؟ |
| Ve asıl ilginç soruya ise, bunları nakil ettiğinizde, nöron-sinaps mekanizması da var olacak mı? | TED | وعند ذلك يكون السؤال المهم هو، إذا كان بمقدورك زراعة هذا، هل آلية المدخلات والمخرجات الوحيدة هي هذه هنا؟ |
| Kalp nakil hastasının durumu hakkında bir şey biliyor musunuz acaba? | Open Subtitles | كنت أتسائل إن كنت على علم بحالة عملية زرع القلب للمريض؟ |
| Hatta senatörüne bile. Üsten nakil edilmesini istemiş. | Open Subtitles | و لعضو مجلس الشيوخ نفسه أراد أن يتم نقله من القاعدة |
| Ancak, nakil talebinde bulunman şartıyla, yaptığını resmi olarak görmezden geleceğim. | Open Subtitles | مع ذلك.فأنا قد إخترت أن أتجاهله رسمياً على شرط أن تطلب أن يتم نقلك |
| Hiçbir yere gidemem. Katy daha yeni nakil oldu. | Open Subtitles | لا أستطيع الذهاب لأي مكان كيتي انتقلت إلى هنا للتو |
| nakil esnasında yolda saldırmamız daha kolay olur. | Open Subtitles | سيكون من السهل لنا الإستيلاء عليها عندما يتم نقلها على الطريق |
| Sızıntı yapmayan konteynırlar nakil için çok ağırdırlar. | Open Subtitles | فإن الحاوية المانعة تماماً للتسرب . ستكون ثقيلة جداً للنقل |
| Dosyalardan ikisinin ölüm belgesi tıbbi kayıtları, ceset nakil izinleri ve pasaportları var. | Open Subtitles | وهناك مفان كانا يحويان شهادات وفاة، وسجلات طبية، وتصاريح بنقل جثث، وجوازات سفر، ولكنها لا تحوي صوراً فوتوغرافية. |
| nakil için elimizde zaten ihtiyacımız olandan fazla kan var. | Open Subtitles | لاننا لدينا ما يكفي من الدم لنقله من شخص لآخر |
| nakil için cerrah bekliyor. Fazla vaktimiz kalmadı. | Open Subtitles | جراحو الزراعه على أستعداد وهم ينتظرون ليس هناك وقت كثيير |
| Bana nakil yapmak zorunda olacaksınız onaya bile gerek olmadan. | Open Subtitles | سيتوجّب عليكم القيام بالزرع حتى بدونِ موافقة |