| Sürekli öldürüldüğünü söylüyorlar. Ne düşüneceğimi bilmiyorum. | Open Subtitles | يستمرون في الحديث بأنك قتلت لا أعرف بماذا أفكر |
| Ne düşüneceğimi bilemiyorum. Ama ne yapabilirim? | Open Subtitles | لا أعرف ماذا أعتقد ، لكن ماذا يمكني فعله؟ |
| Ne düşüneceğimi bilmiyorum ama olaylar karışıyor. | Open Subtitles | لا أعرف ما أعتقد ولكن الحبكة تزداد تعقيداً |
| Belki de problem budur. Artık Ne düşüneceğimi bilemiyorum. | Open Subtitles | ربما كان ذلك هو المشكلة لا أعلم حقاً بما أفكر ثانية |
| Ne dediğimi bilmiyorum artık. Ne düşüneceğimi de. | Open Subtitles | انا لا اعرف ما الذي اقوله اكثر من هذا انا لا اعرف بماذا افكر |
| Ve herkes bana acıyan gözlerle bakıyordu, ama ben Ne düşüneceğimi bilmiyordum, sonuçta çalmaya devam ettim, çaldım, çaldım, kesinlikle ne yaptığımı bilmiyordum. | Open Subtitles | ولقد ظن الجميع أننى هذا الفتى بيتى ولكننى لم أكن أعرف فيم أفكر لذا فقد واصلت العزف ولم أكن أعرف ما أفعل |
| Nereden aldığınızı söyleyene kadar Ne düşüneceğimi bilemem, değil mi? | Open Subtitles | ، حتى تخبرني من أين جئت بها فلن أعرف ماذا أظن ، أليس كذلك ؟ |
| Seninle geçirdiğim vaktin yarısında Ne düşüneceğimi şaşırıyorum. | Open Subtitles | كل وقتي الذي مضيته معك, كنت لا أدري كيف أفكر |
| Bazen Ne düşüneceğimi bilmiyorum. | Open Subtitles | أحياناً لا أعرف بماذا أفكر |
| - Dürüst olmak gerekirse, Ne düşüneceğimi bilemiyorum. | Open Subtitles | - - لأكون صادقة , لا أعلم بماذا أفكر ؟ |
| Ne düşüneceğimi bile bilmiyorum dostum. | Open Subtitles | أنا لا أعلم بماذا أفكر يا رجل |
| Ne yapacağımı biliyorum ve Ne düşüneceğimi biliyorum. | Open Subtitles | أعرف ما العمل، وانا أعرف ماذا أعتقد |
| Ne düşüneceğimi bilmiyorum. | Open Subtitles | لا أعرف ماذا أعتقد. |
| Pekâlâ, Ne düşüneceğimi biliyorum. | Open Subtitles | حسناً، أعرف ما أعتقد |
| Ne düşüneceğimi bilmiyorum. | Open Subtitles | أنا لا أعرف ما أعتقد. |
| Ne düşüneceğimi artık hiç bilemiyorum. | Open Subtitles | فكرت وفكرت كثيراً و لا أدري بما أفكر أيضاً |
| Ailemle yediğimiz yemekten sonra Ne düşüneceğimi bilemedim. | Open Subtitles | لم أكن أعلم بما أفكر به بعد العشاء مع والداي |
| Ne düşüneceğimi bilemiyorum lordum. | Open Subtitles | لا اعرف بماذا افكر سيدي |
| Ben daha düşünmeden Ne düşüneceğimi biliyorsun. | Open Subtitles | أنت تعرف فيم أفكر حتى قبل أن أفكر فيه |
| Tüm bu yıllardan sonra Ne düşüneceğimi bilmiyorum. | Open Subtitles | بعد كل تلك السنوات لم أعلم ماذا أظن بك |
| Tanrım, Ne düşüneceğimi bilmiyorum. | Open Subtitles | لا يإلاهي لا أدري كيف أفكر |
| Bütün olanlardan sonra, artık Ne düşüneceğimi bilmiyorum. | Open Subtitles | فبعد كلّ ما جرى، لم أعد أعلم بما أفكّر |
| Ne düşüneceğimi bilemiyorum, Marlon. | Open Subtitles | "أنا لا أعلم فيما أفكر يا "مارلون |
| Evet doğru sadece Ne düşüneceğimi bilmiyorum | Open Subtitles | نعم، هذا صحيح. أنا فقط لا أعرف ما أفكر |
| Senin ne yaptığını anladığımda Ne düşüneceğimi bilemedim. | Open Subtitles | عندما ادركت مالذي فعلته لم أعرف ماذا أفكر |
| - Şu anda Ne düşüneceğimi bilmiyorum. - Ben senin tarafındayım Martin. | Open Subtitles | الآن لا أعلم ما الذي أفكر بهِ - مارتين) ،، أنا في جانبكَ) - |
| Ne düşüneceğimi şaşırdım. | Open Subtitles | النظرة، أنا لا أَعْرفُ ما أَعتقدُ. |
| Ama bütün bu olanlar hakkında Ne düşüneceğimi bilemiyorum. | Open Subtitles | لا اعلم كيف افكر بكل هذا |