| Bunun için nedenlerin olduğunu düşünüyorum o yüzden bu işe karışmayacağım. | Open Subtitles | سأفترض أن لديكِ أسبابك وسأدع الأمر يمر على هذا |
| Ailemi öldürmenin kendince nedenlerin olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | أنا أريد أن أعرف أسبابك ماذا تعتقد كانت أسبابك |
| Benden uzaklaşmak için kendine ait nedenlerin vardı. | Open Subtitles | أعرف أنك تمتلك أسبابك للإبتعاد |
| İnsan zihninin boş bir levha olduğundan şüphe etmek için pek çok neden var ve bu nedenlerin bazıları sadece sağduyudan gelir. | TED | هناك عدد من الأسباب تدعو للشك فى أن العقل البشرى هو لوح خالي، وبعض منها يأتى من الفطرة الطبيعية. |
| Pekala, prenses olmaman için gerekli nedenlerin bir listesini yaptım. | Open Subtitles | لقد أعددت لك قائمة بكل الأسباب التي تمنعك من أن تكوني أميرة |
| Lütfen ma chérie. Sana söylemiştim. Hepimiz nedenlerin kurbanıyız. | Open Subtitles | من فضلك عزيزتي، لقد اخبرتك أننا جميعا ً ضحايا للسببية |
| Teslim alınmadan önce, nedenlerin açgözlülük ve bencillikti, yöntemlerin de kanuna aykırıydı. | Open Subtitles | قبلأنّيتمأخضاعكَللأعتراف، دوافعكَ كانت مليئة بالجشع و الأنانية. -و أساليبكَ كانت غير شرعية . |
| Eminim haklı nedenlerin vardır. | Open Subtitles | أنا متأكده أنه كان لديك أسبابك لقتلي |
| Sadece kendi bencil ve aşağılık nedenlerin için adam öldürüyorsun. | Open Subtitles | إنك تقتل فقط من أجل أسبابك السخيفه |
| Kendince nedenlerin olduğuna eminim. | Open Subtitles | أنا واثقة أنه كان لديك أسبابك. |
| Bana söylememek için nedenlerin vardı, Tommy. | Open Subtitles | قد كانت لديك أسبابك تومى لعدم إخبارى |
| Hayır. Eminim nedenlerin vardır. | Open Subtitles | لا, أنا متأكد أنه كانت لك أسبابك |
| nedenlerin olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | أعرف بأنه كان لديك أسبابك |
| Pekala, prenses olmaman için gerekli nedenlerin bir listesini yaptım. | Open Subtitles | لقد أعددت لك قائمة بكل الأسباب التي تمنعك من أن تكوني أميرة |
| Bunları yapma nedenlerin neyse herkesi öldürmek bir cevap değil. | Open Subtitles | مهما كانت الأسباب التي دفعتك لهذا، فالقتل ليس الحل |
| — Diğer nedenlerin neydi? - İş görüşmesi yapmıyorsun Sarah. | Open Subtitles | ما هي الأسباب الأخرى التي تركتِ بسببها الجامعة؟ |
| Seni sevmemek için nedenlerin listesi oldukça uzun. | Open Subtitles | هناك لائحة طويلة من الأسباب لكي لا تكون محبوبا |
| - Dedektif, nedenlerin bir önemi yok. | Open Subtitles | أيّها المُحقق، الأسباب الدافعة لهذا الأمر ليست مُهمّة. |
| Lütfen ma cherie. Sana söylemiştim. Hepimiz nedenlerin kurbanıyız. | Open Subtitles | من فضلك عزيزتي، لقد اخبرتك أننا جميعا ً ضحايا للسببية |
| Bu iş için nedenlerin aldatıcı bir şekilde temiz. | Open Subtitles | -إنّ دوافعكَ في غاية الخداعيّة |
| Senin nedenlerin var. | Open Subtitles | لديك اسبابك |