| Nerede olduğumuzu biliyorsa... biz de onun nerede olacağını çok iyi biliyoruz. | Open Subtitles | ..حسناً ،إن كان يعرف أين نحن فنحن نعلم بكل تأكيد أين سيكون |
| nerede olacağını, kim olacağını asla bilemiyorsunuz. | Open Subtitles | بأنكِ لا تعرفين أين سيكون أو ماذا يمكن أن يكون |
| Ames, bir defa daha soruyorum Chance ve takımının nerede olacağını söyler misin? | Open Subtitles | أميس, انظري مرة أخرى اشرحي لي أين سيكون تشانس وفريقه |
| Kağıt bebeği bulmamız gerek. Bir sonraki saldırısının nerede olacağını öğrenmeliyiz. | Open Subtitles | يجب أن نجد تلك الدمية الورقيّة، ونرى أين ستكون ضربتُه القادمة. |
| Kendine 5 yıl içinde nerede olacağını sormalısın. | Open Subtitles | يجب أن تسأل نفسك أين ستكون بعد خمس سنوات من الآن |
| nerede olacağını ve ne yapacağını biliyorum. | Open Subtitles | الوحيد الذي يعلم اين سيكون وماذا سيفعل بالضبط |
| Hedef neresi bana söyle. Saldırının nerede olacağını söyle. | Open Subtitles | أخبرني ما هو الهدف أخبرني أين سيحدث الهجوم |
| Ne zaman olacağını bilmiyoruz ama nerede olacağını biliyoruz. | Open Subtitles | و الآن لا نعرف متى سيتم الأمر ولكن نعلم أين سيتم |
| Squirrel'ın nerede olacağını bilmek isteyen de arkadaşların. | Open Subtitles | وأصدقاؤك يريدون أن يعرفوا أين سيكون سكويرل ؟ |
| Kemana dair dosyaları nereye sakladığını bilmiyoruz; ama bu öğleden sonra nerede olacağını biliyoruz. | Open Subtitles | ، إننا لانعلم أين أخفى ملف الكمان ولكننا نعلم أين سيكون هذا المساء |
| Bugün SECNAV'ın nerede olacağını bilen, bir sürü mutsuz iş ortağınız vardı. | Open Subtitles | العديد من جماعتك التعساء عرفوا بالتحديد أين سيكون وزير البحرية اليوم. |
| Yani bu adamı yakalamak için ya nerede olduğunu ya da nerede olacağını öğrenmemiz gerekiyor. | Open Subtitles | للإيقاع بهذا الرجل، علينا أن نعرف أين هو أو أين سيكون |
| Yani bu adamı yakalamak için ya nerede olduğunu ya da nerede olacağını öğrenmemiz gerekiyor. | Open Subtitles | للإيقاع بهذا الرجل، علينا أن نعرف أين هو أو أين سيكون. |
| Eğer yeşil renk bizde olsaydı, nerede olacağını bilirdiniz. | Open Subtitles | إذا كان لدينا طلاء أخضر، أنت تعرف أين سيكون |
| Kim olduğunu bilmiyoruz ama ne zaman nerede olacağını biliyoruz. | Open Subtitles | لسنا نعلم هويته، لكننا نعلم أين سيكون ومتى. |
| Onlara nerede yaşadığını söyledim. Onlara nerede olacağını ve ne zaman olacağını söyledim. | Open Subtitles | قُلت لهم أين تسكن قُلت لهم أين ستكون, و متى |
| Nicole'un okuldan sonra nerede olacağını öğren demek istedi. | Open Subtitles | لقد كان يعني أن علي أن أعرف أين ستكون بعد دوام المدرسة |
| nerede olacağını biliyorum ve onu alacağım. | Open Subtitles | أعرف أين ستكون وسأذهب لإستردادها |
| Bu gece Robert'ı arayacağım ve nerede olacağını öğreneceğim. | Open Subtitles | سوف أتصل بروبرت الليلة وسأرى اين سيكون موجودا |
| Bu gece Robert'ı arayacağım ve nerede olacağını öğreneceğim. | Open Subtitles | سوف أتصل بروبرت الليلة وسأرى اين سيكون موجودا |
| Neler olacağını, nerede olacağını öğrenmeliyiz. | Open Subtitles | سنعرف ما الذى سيحدث, و أين سيحدث |
| Ne yaptığını bilmek istiyorum. Alış verişin nerede olacağını bilmek istiyorum. | Open Subtitles | أريدك أن تراقب تحركاته، أريد أن أعرف أين سيتم البيع |
| nerede olacağını ve ne istediğini biliyoruz. - Onu nasıl yeneceğimizi biliyoruz yani. | Open Subtitles | إنننا نعرف مكانه وما يريد هذا يعني أننا نعرف كيف نهزمه |
| O olmasa nerede olacağını düşün. Onların pençesinde cinayet suçlusu olurdun. | Open Subtitles | فكري أين ستكونين بدونه، في قبضتهم وتُحاكمين بالقتل |