| Kloroformla uyutulmuşlar ve uyandıklarında neresi olduğunu bilmedikleri bir yerdeymişler. | Open Subtitles | أعطوه كلوروفورم وإستيقظ كما تعلمون, في مكان لايعلم اين هو |
| Ben sakalimin koselerinin tam olarak neresi oldugunu bilmedigim icin sakalimi uzatmaya karar verdim ve sonunda boyle gorunuyordum. | TED | لم اكن اعرف اين تكون زوايا لحيتي فقررت ان اتركها تنمو وهذا ما اصبحت ابدو عليه في النهاية. |
| Orası neresi bilmiyorum, Ruslar ne yapar ya da ne yapmaz bilmiyorum. | Open Subtitles | انا لا اعرف اين كان هذا و لا اعرف ما يمكن او لا يمكن للروس ان يفعلوا |
| - Gizli yerimdeyim. - Gizli yerin neresi, Tommy? | Open Subtitles | في مكاني السري وأين هو مكانك السري يا تومي ؟ |
| Bunun neresi benim planladığım geceden daha iyi? Bilmiyorum! | Open Subtitles | كيف يكون هذا افضل من الليلة التي خططت لها.. |
| Johnson, iyi giriş, iyi komuta. Starling, tehlike bölgen neresi? | Open Subtitles | جونسون , دخول جيد , قياده جيده ستارلينج , اين منطقه الخطر لديك؟ |
| - Evimin neresi olduğunu artık bilmiyorum. - Bence ikimiz de bunu bilmiyoruz. | Open Subtitles | انا لم اعد اعرف اين بيتي اعتقد بان كلانا لا يعرف ذلك |
| Buradayız ve buraya gidiyoruz. Heey, buranın neresi olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | يا الهي,انا اعرف اين هو هذا المكان انه بالضبط تحت خزان المياه |
| Şimdiki hedefinin neresi olacağına dair bir fikrimiz yok. | Open Subtitles | ليس لدينا اي فكرة اين موعد ضربته التالية |
| Doğru tabii. Bana peşin 500 dolar ödeyin, neresi olduğunu söyleyeyim. Evlat, bak ne diyeceğim. | Open Subtitles | نعم,لذلك اعطنى 500 دولار نقدا وسأخبرك اين هو |
| Shanghai iyi bir pazar ama gayrimenkul fiyatlarının düşük kaldığı yer neresi biliyor musunuz? | Open Subtitles | ان شينغهاى سوق مُذهل لكن أتعرف اين قيمة العقارات منقوصة ؟ |
| Burası neresi olur, belli olmuyor. | Open Subtitles | ومن اين ياتي الانكسار من النظام نحن لانعرف دائما |
| Peki, en pahalı birinci kumarhane neresi? | Open Subtitles | حسنا صحيح , وأين هو أول وأغلى مكان للقمار إذن ؟ |
| neresi olduğunu sormamda bir sakınca var mı, efendim? | Open Subtitles | و ، وأين يكون ذلك سيدي إن لم تمانع سؤالي ، سيدي؟ |
| sorusunun anlamı "Sizde en çok iz bırakan ve en çok zaman geçirmeye çalıştığınız ülke neresi?" | TED | تعني "أي مكان يتغلغل في أعماقك وأين تحاول قضاء معظم وقتك؟" |
| Sormam gerek. Bu adamın neresi hoş ve çekici? | Open Subtitles | حسناً , لقد فهمت , كيف يكون هذا الرجل لطيفاً أو جذاباً ؟ |
| Bana birini öldürdüğünü ve bunun hoşuna gittiğini söyledi. Bunun neresi doğru? | Open Subtitles | قالت لي مُنذ قبل أنّها قتلت بشريًّا وراق لها ذلك، أنّى لذلك صواب؟ |
| Orasının neresi olduğundan haberim bile yoktu ama artık oraya gidersem bu kızın koltuğunda uyuyabilirim. | Open Subtitles | لم اعلم أينَ كانَ ذلكَ المكان من قبل لكن الآن إذا وجدتُ نفسي هناكَ يمكنني أن أنامَ على أريكةِ هذهِ الفتاة |
| - Dediğimi duydun. - Bridgeport neresi? | Open Subtitles | لقد سمعت ما قلته أين تقع "بريدج بـورت" ؟ |
| Orası neresi, efendim? | Open Subtitles | واين هذا يا سيدى ؟ |
| Görevi verdin ama yer neresi? | Open Subtitles | حتى لو أردت منا الذهاب ,أين يقع هذا المكان؟ |
| neresi olursa bir yere uzanmak, ve yapayalnız ölmeyi bekliyorlardı. | Open Subtitles | أن يستلقيَ أينما اتّفق حتى تجيئه سكرة الموت منفردًا. |
| Bu akılları zorlayacak TED'den daha iyi neresi var? | TED | فأين أجد هذه العقول في مكان أفضل من تيد؟ |
| Uzaylılar tarafından kaçırılma sanrısının neresi nörolojik değil? | Open Subtitles | أي جزء من تخيلات إختطاف الفضائيين ليست عصبية؟ |
| Tamam, neresi olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | حسناً أعرف أين ذلك سأقابلك هناك |
| Bilmeliyim, bilmeliyim bu bulduğum yer neresi | Open Subtitles | يَجِبُ أَنْ أَعْرفُ، يَجِبُ أَنْ أَعْرفُ ما هذا المكانِ الذي وَجدته |
| - Buluşma yeri neresi? | Open Subtitles | أين مكان اللقاء؟ لا تلقي بال بهذا الآن. |