| Burada ne olduğunu bilmiyorlar, onları neyin beklediğini bilmiyorlar öylece gelmeye devam ediyorlar. | Open Subtitles | لايعلمون مالذي هنا لايعلمون ما ينتظرهم إنهم فقط يستمرون بالمجيء |
| Günü geldiğinde, onları neyin beklediğini nereden bilecekler? | Open Subtitles | و كيف سيعرفون ما ينتظرهم بعد ذلك؟ |
| Diğer tarafta beni neyin beklediğini biliyorum. Peki sen biliyor musun? | Open Subtitles | أعرف ما ينتظرني في الآخرة، فهل تعرف أنتَ؟ |
| Şimdikinin aksine. Beni neyin beklediğini biliyorum. | Open Subtitles | ليس مثل الان أنا اعلم ما ينتظرني |
| Geçen yıl tek bir şey öğrendiysem o da bizi neyin beklediğini bilemeyeceğimiz. | Open Subtitles | لو كنت قد تعملت شيئا من السنة الماضية، فهو أننا لن نعرف ما الذي ينتظرنا خلف الزاوية. |
| Hiçbirimiz buranın ötesinde bizi neyin beklediğini bilmiyoruz. | Open Subtitles | لا أحد منا يعلم ما ينتظرنا خارج هذا المكان اذا لن يعود موجوداً. |
| Ray, oturma odasında seni neyin beklediğini duymak için sabırlı ol. | Open Subtitles | راي ، انتظر حتي تسمع ما ينتظرك في حجرة المعيشة |
| Ama hazırlıklı olun. Çünkü bizi orada neyin beklediğini bilmiyoruz. | Open Subtitles | ولكن كونوا على استعداد لأننا لا ندري ماذا ينتظرنا هناك |
| Seni neyin beklediğini biliyorsun, değil mi? | Open Subtitles | أنت تعلم تماماً ما الذي ينتظرك , أليس كذلك ؟ |
| Beni neyin beklediğini bilseydim, uçarak gelirdim. | Open Subtitles | , إذا كنت أعلم من الذي ينتظرني هنا . كنت سأستخدم خيول مجنحة |
| Kendilerini neyin beklediğini tahmin edebilirler. | Open Subtitles | ويمكن أن نتصور ما ينتظرهم. |
| Onları neyin beklediğini biliyorsun. | Open Subtitles | أنت تعرف ما ينتظرهم |
| Beni neyin beklediğini bilmeden . . | Open Subtitles | بدون أن أعرف ما ينتظرني |
| Beni orada neyin beklediğini biliyorum. | Open Subtitles | أعرف ما ينتظرني |
| Ne ile yüzleştiğimiz hatırlamak bizi dışarıda neyin beklediğini bilmek hiçbir şey istemeden her şeyimizi alan şeyi bilmek. | Open Subtitles | ، لنتذكر ما نحن نواجه ، و ما الذي ينتظرنا بالخارج هناك الشئ الذي لا يطلب شئ ولكن يستحوذ على كلّ شئ |
| Berlin'de bizi neyin beklediğini merak ediyorum. | Open Subtitles | اتساءل يا ترى ما الذي ينتظرنا في برلين |
| O ve ben ikimiz eğer bunu yapmazsak bizi neyin beklediğini biliyoruz. | Open Subtitles | أنت وأنا نعلم ما ينتظرنا إن فارقنا الحياة. |
| Bizi diğer tarafta neyin beklediğini unutma. | Open Subtitles | تذكّر ما ينتظرنا بالجانب الآخر. |
| Antonia'nın yanında olursan seni neyin beklediğini gördün mü? | Open Subtitles | هل رأيت ما ينتظرك إن مشيت مع أنتونيا؟ |
| Bizi neyin beklediğini bilerek oraya gitmek çok garipti. | Open Subtitles | كان صعب علينا التوجه الى هناك , ونحن نعرف ماذا ينتظرنا هناك ؟ |
| Sizi dışarıda neyin beklediğini biliyor musunuz? | Open Subtitles | أتعلم ما الذي ينتظرك بالخارج؟ |
| Dünyada beni neyin beklediğini biliyorum ama oradakini bilmiyorum. | Open Subtitles | أعرف ما الذي ينتظرني على الأرض، و لكني لن اصل هناك. |