| Raina, Nimah'ın bombalama ile ilişkisi olabileceğini düşünüyor musun? | Open Subtitles | رينا، هل تعتقد نعمة يمكن أن يكون أي شيء للقيام مع تفجير؟ |
| Evet, kimse bir şey yaptırmak için Nimah'ı zorlamamıştır. | Open Subtitles | نعم، لا أحد من أي وقت مضى أجبر نعمة لفعل أي شيء. |
| Nimah'ın yaşadığına dair bilgi verecek bir şeyler. | Open Subtitles | أي شيء من شأنه أن يسمح لي أن أعرف ما إذا كان نعمة لا يزال على قيد الحياة. |
| Nimah'ın evde yalnız olduğunu öğrendiğimizde sana işaret vereceğiz. | Open Subtitles | عندما نعرف نعمة وحدها في المنزل، و سنعطيك الإشارة. |
| Nimah iki dakika içinde sokak kapısından tekrar içeri girecek. | Open Subtitles | في نعمة مبادلة مرة أخرى. زقاق الباب. دقيقتين. |
| Buraya geldiğinizden beri Nimah Amin ve kardeşi Raina'yla gizli bir proje yürütüyorum. | Open Subtitles | ♪ أنا فتن مع العقل البشري، نعم ♪ لقد تم تشغيل المشروع مع نعمة امين وشقيقتها، رينا، منذ وصولك. |
| Patlamadan iki gün önce Nimah veya Raina'nın Grand Central'daki görüntüleri! | Open Subtitles | هذه هي طلقات من نعمة أو راينا جميع أنحاء غراند سنترال قبل يومين من الانفجار! |
| Umarım Nimah bu işi kıvırabilir. | Open Subtitles | أرجو نعمة يمكن سحب هذا الخروج. |
| Nimah isteyip "evet" dediği ve kardeşini sevdiğin için geldin. | Open Subtitles | لقد وافقتِ (لأن ذلك ما أرادته (نعمة وأنت تحبين أختك |
| Nimah, 2011'de Gazze'de yaşadığını söyledi ama o sıralar seyahat kısıtlamaları çok sertti, geçebilmenin tek yolu bir Filistinlinin giriş izni olmuştur, ki bu da adına uymuyor. | Open Subtitles | لقد أخبرتني (نعمة) أنك مكثت في (غزة) عام 2011 ،ولكن قيود السفر في تلك الفترة كانت مشددة والطريقة الوحيدة للدخول هناك |
| Nimah grip oldu. İkimizin yerine ben bakıyorum. | Open Subtitles | (نعمة) مُصابة بالإنفلونزا، لقد كنت أغطي كلا الفترتين |
| Hakkındaki tek gerçek, Nimah Amin'e kimsenin bakmadığını düşündüğün andaki bakışın. | Open Subtitles | الشيء الحقيقي الوحيد، هو طريقة نظرك لـ (نعمة أمين) حين تظنّ أنّ لا أحداً يراك |
| Nimah ve Brandon, Langdon olayını gerçekten boş vermiyorlar değil mi? | Open Subtitles | (نعمة) و (براندون) (لن يتركوا مسألة (لانغدون هذه تمر، صحيح؟ |
| Nimah ile birlikte sızdıkları hücrenin lideri. | Open Subtitles | قائد الخلية التي كانت (تتسللها هى و (نعمة |
| Hayır, savaşlarına inanmıyorsun diye bir askere suçlu diyemeyiz Nimah. | Open Subtitles | لا، إنه جندي ليس قاتلاً (فقط لأنكِ لا تؤمنين بحربهم يا (نعمة |
| Evet, Nimah. | Open Subtitles | نعم، هذا هو نعمة. |
| Peki, Nimah nerede? | Open Subtitles | حسنا، أين هو نعمة الآن؟ |
| Nimah'ı bulmada iyi şanslar. | Open Subtitles | حظا سعيدا إيجاد نعمة. |
| - Nimah gibi davranmaya çalış. | Open Subtitles | أدعي أن يكون نعمة. |
| Buraya geldiğinizden beri Nimah Amin ve kardeşi Raina ile bir proje yürütüyorum. | Open Subtitles | لقد كنت أعمل على مشروع مع (نعمة أمين) وشقيقتها، (رينا)، منذ قدومكم |