| Dürüst olmak gerekirse, senin burada olacağını duyana kadar çekilme niyetindeydim. | Open Subtitles | أن نكون صادقين، كنت أنوي القوس بها حتى سمعت أنك سوف تكون هناك. |
| evet bunun onun nasıl üzdüğünü anlayabiliyorum bunu onunla sonra konuşmak niyetindeydim ancak beni beklenmedik şekilde etkileyen bazı haberler aldım | Open Subtitles | أجل، أفهم لمَ هذا أزعجها كنت أنوي مناقشة الأمر معها فيما بعد ولكن وصلني بعض الأخبار التي أثرت في نفسي بشكل غير متوقع |
| Onu size teslim etme niyetindeydim ama muhafızların elinden kurtulsa da canını kurtaramadı. | Open Subtitles | كنت أنوي تسليمه إليكم لكنه هرب من الحرس ومن ثم قتل نفسه |
| Aslında bu silahı Bir Numara'ya karşı uygulamak niyetindeydim. | Open Subtitles | نويت أصلاً أن أطبق هذا السلاح ضد الرقم واحد |
| Bizzat bildirip, durumu açıklamak niyetindeydim. | Open Subtitles | انا نويت مخاطبتهم بنفسي وأشرح الوضع |
| Sonsuza kadar uzak durmak niyetindeydim, Billy. | Open Subtitles | نويت أنْ أبقى بعيداً إلى الأبد يا بيلي. |
| Bir tane almak niyetindeydim. | Open Subtitles | كنت أنوي الحصول علي واحدة |
| Sana yazmak niyetindeydim ama bu çok zor. | Open Subtitles | كنت أنوي مراسلتك لكن ذلك صعب |
| Bay Buckley. Ailenizle tanışmak için dün gelmek niyetindeydim ancak bizim Seattle'ın hemen dışındaki sitede takılı kaldım. | Open Subtitles | كنت أنوي القدوم بالأمس لألتقي بعائلتك لكني علقت في اعمال التوسعه بـ(سياتل) |
| Ben de bugün sizi arama niyetindeydim. | Open Subtitles | كنت أنوي الاتصال بك اليوم |
| Burayı tamir etmek niyetindeydim. | Open Subtitles | كنت أنوي إصلاحها -أنهِ الأمر |
| Londra'dan gitmek niyetindeydim. | Open Subtitles | كنت أنوي مغادرة (لندن) |
| Onu iyileştirme niyetindeydim. | Open Subtitles | نويت علاجها |