| Orada mavi noktanın olduğu yerin kesildiğini görebilirsiniz. | TED | بإمكانكم رؤية تلك النقطة الزرقاء تقوم بالقطع. |
| Ve gezegenimize şimdiye kadar verdiğimiz zarar üçüncü noktanın ne kadar tehlikeli olduğunu da gösteriyor. Üçüncü tehlikeli an, üçüncü kopyalayıcıyı elde etmek. | TED | لكن الضرر يحدث بالفعل للكوكب يرينا خطورة النقطة الثالثة نفطة الخطورة الثالثة تكون معيد تخليق ثالث |
| Her nokta bir insan. noktanın büyüklüğünü insanların vücut ağırlığıyla orantılı yaptık. Noktalar büyükse temsil ettiği insan da büyüktür. | TED | كل نقطة تمثل شخص. ونجعل حجم النقطة متناسباً مع حجم الشخص. لذا فالنقاط الأكبر تمثل أشخاص أكبر في الحجم. |
| Sonra o sonik noktanın içinden geçen kırmızı ışık yavaşça renk değiştiriyor, tıpkı yanınızdan geçen bir polis sireninin uzaklaşırkenki yankısı gibi. | TED | والضوء الأحمر الذي يمر خلال البقعة الصوتية يغيرُ اللون قليلًا، مثل اهتزاز حافلة الشرطة الذي يتغير عندما تسرع لتسبقككم. |
| Jüpiter'in rüzgarlarının hızı saatte binlerce kilometre ulaşıyordu ve sadece kırmızı noktanın kendisi Dünya'nın 3 katı büyüklüğündeydi. | Open Subtitles | رياح المشتري تـعـصـف مئات الأميال في السّاعة وانّ البقعة الحمراء لوحدها ثلاثـة أضعـاف حـجـم أرض |
| Her noktanın çapı içindeki cümlenin uzunluğunu gösteriyor, böylece büyük noktalar uzun cümleler, ve küçük noktalar da kısa cümleler içeriyor. | TED | نصف قطر كل نقطة تمثل طول الجملة في الداخل، وتلك النقاط الكبيرة تحوي جملاً طويلة، والنقاط الصغيرة تحوي جملاً قصيرة. |
| Bu noktanın açıkça konuşulmasını istedim, Bay Keane. | Open Subtitles | كنت متلهفا ان اوضح هذه النقطة يا سيد كين |
| Bu noktanın cinayetin gerçekleştiği odanın açık penceresi olduğunu düşünelim. | Open Subtitles | لنفرض أن هذه النقطة هي النافذة المفتوحة للغرفة حيث تم القتل. |
| Bu noktanın insan ırkının şu ana kadar öğrendiği her şey olduğunu hayal et. | Open Subtitles | فقط تخيلِ ان هذه النقطة كل ما تعلمه الجنس البشرى |
| Rüzgarın insanın ödünü koparttığı noktanın ötesine. | Open Subtitles | حول النقطة, حيث ستخيفنى الرياح حتى الموت؟ |
| İlk noktanın uzun olduğunu kabul ediyorum. | Open Subtitles | انا اعترف ان النقطة الأولى كانت اطول نوعاً ما. |
| Bu noktanın 3,5km çevresinde ortalama yaşam süresi beklentisi dünyanın yaşam süresi beklentisiyle tamamıyla aynıydı, ve her zaman öyleydi. | Open Subtitles | توقعات معدل الحياة لهؤلاء الأحياء خلال مدى ميلين من هذه النقطة بالضبط يساوي معدل الحياة المتوقع للعالم |
| Bu noktanın 15 mil yarıçapı içinde bulunduğunu düşünmüşler. | Open Subtitles | توقعوا أنّها كانت ضمن نطاق 15 ميل من تلك النقطة. |
| Bu noktanın insan ırkının şu ana kadar öğrendiği her şey olduğunu hayal et. Twerk de dahil mi? | Open Subtitles | أن هذه النقطة هي كل ما عرفه الجنس البشري حتى هذه اللحظة |
| İstihbarat. Kitap numarası yalnızca bu noktanın bulunabilmesi için yol gösteriyordu. | Open Subtitles | أرقام الكتاب كانت مجرد طريقــة لتأشير البقعة على البروفيسور |
| O noktanın üstündeyim... pek çok hıristiyanın inandığı gibi dünyanın sona ereceği yer. | Open Subtitles | أقف الآن في نفس البقعة التي يعتقد كثير من المسيحيين أن العالم سينتهي فيها |
| Gezegen, sadece kavrulan sıcak bir noktanın renginden fark edilebiliyor. | Open Subtitles | لون الكوكب الوحيد يأتي من البقعة الساخنة الحارّة |
| ve nabzınızla beraber hareket eder. Uygun koşullarda, bu noktanın ardından giden küçük karanlık bir kuyruk bile görebilirsiniz. | TED | وفي الظروف المثالية لمشاهدة هذه الظاهرة يمكن أيضا رؤية ما يشبه الذيل الأسود خلف نقطة الضوء |
| Bilinen en hızlı nötron yıldızı saniyede 700 dönüş yapmaktadır. Bu da, yıldızın yüzeyindeki bir noktanın ışık hızının beşte birinden daha hızlı döndüğü anlamına gelir. | TED | أسرع نجم نيوتروني تم تسجيله يدور أكثرمن 700 مرة في كل ثانية مِما يعني أن نقطة على سطحه تدور الفضاء أكثر من خمس مرات بسرعة الضوء. |
| Bunun ilginç olmasının nedeni şu, eğer, örneğin, içerisinde iki kızıl ötesi nokta bulunan bir koruma gözlüğü takarsanız, bu iki noktanın yaptığı şey esasında, bilgisayara sizin kafanızın yaklaşık pozisyonunu vermek. | TED | والسبب في أن هذا مثير هو أنك إذا لبست نظارة وعليها نقطتين تحت الحمراء ما ستفعله هاتين النقطتين هو إعطاء الحاسوب موقع تقريبي لرأسك |
| Belki de aşağıda oynayan kırmızı noktanın bununla bir ilgisi vardır. | Open Subtitles | أو أنّ للأمرِ علاقةً بتلك البقعةِ الحمراء التي ترقص من حولي |