| Her durumda normal hayatı biter. | Open Subtitles | وفي كلتا الحالتين، ستنتهي حياته الطبيعية |
| Öyle görünüyor ki kızımın yurt odasında ortaya çıkan ve onun çaresizce istediği normal hayatı tehdit eden garip bir adama ait. | Open Subtitles | وأتضح أنها تنتمي للرجل الذي ظهر لابنتي في غرفة سكنها الجامعي.. -مهدداً الحياة الطبيعية التي تريدها بشدة |
| Bu manyetik alanın deforme olmuş hallerini değil de normalde olmaları gerektiği hallerini gösterdiğini fark ettiklerinde yaşayabilecekleri tek normal hayatı seçtiler. | Open Subtitles | أدركوا أنّ الإشعاع سيسمح لهم بالنظر إلى ما وارء تشوهاتهم، ورؤية بعضهم على حقيقتهم. اختاروا الحياة الطبيعية الوحيدة التي يمكن أن يحظوا بها. |
| normal hayatı çok abartıyorlar. | Open Subtitles | نحن نعطي الحياة الطبيعية أكبر من حجمها |