| Fark etmez dostum. O şarkıyı çok seviyorum. Hadi o albümü alalım. | Open Subtitles | لا يهم يارجل أحب تلك الأغنية , دعنا نشتري ذلك السي دي |
| Geçen sene sana O şarkıyı ithaf ederken söylediklerimi hatırlıyor musun? | Open Subtitles | هل تتذكر ماقلت عندما أهديت لك تلك الأغنية في السنة الماضية |
| O şarkıyı duyunca kendi dünyasına kapanıyor. | Open Subtitles | إنه يكون في عالمه الخاص عندما يستمع إلى تلك الأغنية. |
| Ben bunun bir parçasıyım. O şarkıyı bana yazdın. O benim şarkım! | Open Subtitles | انا جزء من هذا , فقد كتبت هذه الأغنية لى هذه اغنيتى |
| İngilizce konuşan herkes O şarkıyı bilir. | Open Subtitles | كل شخص ينطق بالإنجليزية فى هذا العالم يعرف هذه الأغنية |
| Toshio, bir şeyleri erteleme konusundaki O şarkıyı.. | Open Subtitles | تلك الاغنية , عن وضع الامور جانبا توشيو اخذ |
| Açılış töreninde söylemene izin vermedikleri O şarkıyı şovun bir sonraki bölümünde söylemeye ne dersin? | Open Subtitles | ,مارأيك في الحلقة القادمة من البرنامج .. يمكنك أن تغني تلك الأغنية الني لم يسمحوا لك بغناءها في الإفتتاح؟ |
| Bu yüzden mi onlara O şarkıyı öğrettin. Böylece eğer yakına gelirse sana haber verebileceklerdi. | Open Subtitles | لهذا علمتينهم تلك الأغنية حتى ينذرونكِ حينما يقترب |
| O şarkıyı icra etmek Glee kulübünün bütün şansını yok edecek. | Open Subtitles | لا أود أن أسمع هذا أداء تلك الأغنية سيقتل أي فرصة لدى نادي الغناء |
| O şarkıyı bulup çalacaksın hemen bundan sonra. | Open Subtitles | ستعثرين على تلك الأغنية وتضعينها مباشرةً بعد هذه الأغنية |
| O şarkıyı dilime dolama yine. | Open Subtitles | لا تجعلي تلك الأغنية تعلق في رأسي مجدّداً. |
| Ciddi misin? Aslında O şarkıyı dinletemem. | Open Subtitles | أنت جاد؟ في الواقع لا يمكنني تشغيل تلك الأغنية. |
| O şarkıyı hapishanede becerdiği karı gibi sahiplendi. | Open Subtitles | بدون أسئلة لقد تمكن من تلك الأغنية وكأنها عاهرته الخاصة في السجن |
| Çünkü, Dylan aslen O şarkıyı Peckinpah'ın James Coburn'nün oynadığı filmi için yazdı. | Open Subtitles | لأن "ديلين" كتب هذه الأغنية أصلاً من أجل فيلم "بيكينباه". مع "جايمس كوبرن". |
| Sana O şarkıyı falan yazdım bunun üzerinde gerçekten çok çalıştım, sana O şarkıyı yazan bir adama vermek istemezsen ne biçim bir kız olursun? | Open Subtitles | حسناً، لأنني كتبت لكِ هذه الأغنية و أشياء أخرى و تعبت في هذا حقاً أي فتاة تكونين إن لم تصادقي الرجل الذي كتب |
| Şey, aslında... eğer o rolü oynayacaksanız, ben O şarkıyı çok daha yavaş... | Open Subtitles | حقاً إذا غنيت فقط هذه الأغنية أعتقد أن تغنى ببطء |
| O şarkıyı benim yazdığımı ispatlayabilirim. | Open Subtitles | أستطيع أثبات أنني أنا من كتب هذه الأغنية |
| O şarkıyı ne kadar sevdiğini bildiğim için sana iki tane üveyik aldım. | Open Subtitles | اعرف كم تحبين تلك الاغنية اذا جلبت لك حمامتان السلحفاة |
| O şarkıyı çok seviyorum! | Open Subtitles | أنا أحب هذهِ الأغنية اللعينة |
| Orada, karanlıkta ayakta durmuş en iyi arkadaşlarımla birlikte O şarkıyı dinliyordum. | Open Subtitles | الوقوف هناك بحلكة الظلام منصتة لتلك الأغنية مع أفضل أصدقائى |
| O şarkıyı ben de söylerdim. | Open Subtitles | أوه، أنا كُنْتُ أَغنّي تلك الأغنيةِ بنفسي. مغنية ؟ |
| O şarkıyı severim. | Open Subtitles | أحب تلك المقطوعة |
| Yaşayan Ölüler, O şarkıyı söyleyince çakozladım. | Open Subtitles | الموتى الممسوسين أفصحوا عنها بتلك الأغنية |
| Evet, O şarkıyı faremin cenazesi için yazmıştım. | Open Subtitles | نعم, هذه الأغنيه كانت لجنازه الهامستر خاصتي |
| Devam edin, O şarkıyı kullanın, oldu mu? | Open Subtitles | إستمروا في العمل , واستخدموا هذه الإغنية , مفهوم ؟ ♪ هذا لن يفيد أبداً ♪ |
| Hepimiz size O şarkıyı söylemek için buradayız. | Open Subtitles | و نحن هنا لنغني تلك الاغنيه من اجلها |