| O berbat kitabı okuduktan sonra kesinlikle bir daha dükkâna gelmeyeceksiniz. | Open Subtitles | بعد قرآتك لهذا لذلك الكتاب الفظيع لن تأتى للمكتبة ثانيةً |
| Suç mahalli olarak davranırlardı ve O berbat sarı şerit olurdu her yerde. | Open Subtitles | كانوا سيتعاملون معه على انه مسرح جريمة و ذلك الشريط الأصفر الفظيع كان سيكون في كل مكان |
| En sonundaysa her şeyden çok sevdiği O berbat altın sandalyesini. | Open Subtitles | وأخيراً, ذلك الكرسي الذهبي الفظيع الذي يعشقه أكثر من أي شيء آخر. |
| Söylemeden geçemeyeceğim, doktorların giydiği O berbat önlük yokken gazetedeki fotoğrafınızdan daha yakışıklısınız.. | Open Subtitles | يجب أن اقول أنك أكثر وسامة من الصورة التى فى الجريدة بدون الأدوات الكريهة التى يرتديها الأطباء |
| O berbat, aç kuşları izliyorsun. | Open Subtitles | تراقب هذه الطيور الكريهة الجائعة |
| O berbat yerde buna benzer bir şey de gördüm. | Open Subtitles | رأيت شيئاً مشابهاً لهذا في ذلك المتجر الفظيع |
| Ve ayrıca, ailemin yaşadığı bütün O berbat şeyler... Ailen mi? | Open Subtitles | و بعدها كان هناك هذا الشيء الفظيع مع والداي... |
| Şöyle güzel, acı bir kahve yaptım. Vega'nın O berbat bulaşık suyundan çok daha iyidir. Bunu bir dene. | Open Subtitles | أفضل بكثير من ماء (الغسيل الفظيع لـ(فيجا |
| Ve elinin üzerindeki O berbat şeye. | Open Subtitles | وهذا الشيئ الفظيع على يدها |
| Ve elinin üzerindeki O berbat şeye. | Open Subtitles | وهذا الشيئ الفظيع على يدها |
| Çünkü O berbat Celine Dion şarkısı beni deli ediyordu. | Open Subtitles | بسبب أغنية (سيلين ديون) الكريهة جعلتني أرغب في ضرب نفسي! |
| Çünkü O berbat Celine Dion şarkısı beni deli ediyordu. | Open Subtitles | بسبب أغنية (سيلين ديون) الكريهة جعلتني أرغب في ضرب نفسي! |
| O berbat müzik. | Open Subtitles | الموسيقى الكريهة |